EKONOMİK
FORUM
18
Fabrika Dönemi“, “Akıllı Üretim Dönemi”
(Intelligent-Smart Factories) deniliyor.
Programlanabilen Akıllı Kontrolör (PLC)
yerini artık benzer özelliklerin dışında çok
daha esnek kabiliyetlere sahip Programla-
nabilen Otomasyon Kontrolörü (PAC) ve
Endüstriyel PC’lere (IPC) bırakıyor.
Üretim bandı içindeki her bir bileşenin
bir intranet/internet ağıyla birbirlerine ve
lokal operatöre veya bağımsız yönetici bil-
gisayara bağlanması yoluyla, üretimde hız
ve esneklik sağlayacağı, maliyetleri ciddi
oranda düşüreceği ve rekabet gücünü
arttıracağı öngörülüyor.
Hatalar azalacak verim artacak
Birbiriyle konuşan, bağlantılı makineler
ürünün kalite kontrolünü yapıp, üretim
sürecindeki hataları daha hızlı tespit etmeyi
sağlayacak. Tümbu sürecin yönetildiği akıl-
lı fabrikalarda üretim büyük veri analiziyle
daha verimli hale gelecek.
Mevcut durumda en önemli sorun ise
Sanayi 4.0 için kullanılacak bilgi teknolojile-
ri tabanının oluşturulması. Uzmanlar, ürün-
lerdeki yapay zeka çalışmalarında birçok
yöntem deniyor. İki alternatiften biri Hızlı
Tepki (Quick Response – QS) kodlarıyken,
diğeri radyo frekans tanımlama (RFID) çip-
leri olarak öne çıkıyor. Bu iletişim yolları,
siber fiziksel üretim sistemlerinin (CPPS)
sadece bir bölümünü oluşturuyor. CPPS
ise akıllı makineler, depolama sistemleri ve
operasyon kaynaklarının bilgi alışverişinde
bulunduğu ve aksiyon aldığı bir üretim ağı.
Henüz CPPS için bir yazılım standardı
getirilmedi. Makineler ve ürünler arasındaki
iletişim yeni iletişim protokolleri gerektiri-
yor. Çünkü veriyi bir cihazdan alıp diğerine
aktarmanın ötesinde ihtiyaçlar var artık.
Yeni protokoller makine verilerini doğru
tarif edebilmeli ki makine okunabilir olsun.
Böylelikle diğer makineler ve sistemler ge-
len bilgiye göre aksiyon alabilsin. Bireysel
sistemlerin birbirleriyle operasyona gire-
bilmesi için bu şekilde şematik teknolojiler
oldukça önemli. Bugün CPPS hâlâ deneysel
fabrikalarda test ediliyor. Araştırmacılar,
karmaşıklığı azaltmak için modüler üretim
sistemleri tasarlıyor. Böylelikle fabrikalar
adım adım genişletilebilir, gerektiğinde
komponent eklenebilir hale geliyor. Bu
sürecin bir diğer avantajı da hataların daha
kolay bulunabilir ve düzeltilebilir olması.
Bosch’tan pilot proje
Traktör gibi tarım araçları için hidrolik
valflerin üretildiği Bosch Rexroth Ham-
burg fabrikasında uygulanan bir pilot proje
kapsamında insanlar, makineler ve ürünler
birbirlerine bağlı olarak çalışarak, gelecekte
üretim ortamının nasıl olacağının örneğini
gösteriyor. Fabrikada ürün gamındaki çe-
şitlilik yaşanan en büyük zorluk. Lansmanı
yapılacak ve üretimi durdurulan ürünler ol-
duğu gibi, üretmek zorunda olunan yüksek
rakamlardan dolayı darboğaz yaratması
kolay popüler ürünler de oluyor.
KAPAK KONUSU
Türkiye hem makine ithalatçısı hem de
makine üreticisi. İthal edilen makine-
lerin çoğu akıllı (bilgisayar kontrollü)
makine. Ama bunları kullanmakta
sıkıntı yaşıyoruz. İşletmeci, makineler-
in özelliğinden yararlanamıyor. Yerli
üretim makinelere akıl (bilgisayar kon-
trolü) yükleyemiyoruz. Bunun sonucu
olarak da içeride ve dışarıda talebi
olan makineler yerine, metal maliyeti
yüksek, ucuz makineler üretiyoruz. En
gelişmiş sanayi üretim birimlerinde
akıllı makineleri birbiriyle konuşturma-
ya da henüz başlayamadık.
Türkiye’de durum nasıl?
Bu yeni sanayi devrimine doğru gidişi
hızlandırmak için beceri ve bilgi yeterli
değil. Siemens, Bosch gibi büyük Al-
man firmaları yılların verdiği tecrübe
ile bu süreçte başı çeken isimler olarak
göze çarparken, sahip oldukları bilgileri
en yeni teknolojiyle donatarak Sanayi
4.0 çağına en hızlı ayak uyduran isimler
olması bekleniyor. Sanayi 4.0 bir anlam-
da iş gücü talebinin azalması demek.
Bu nedenle de kurumlarda bulunan de-
partmanlarda fazlalık tehdidi oluşturuy-
or. Firmalarda Sanayi 4.0 için genel bir
isteksizlik havası mevcut.
İş gücü talebi azalacak
rekabet edemeyen yok olacak
Endüstri 4.0 ile sanayide üretim miktarı
ve kalite artarken ham madde atıkları
azalacak, enerji ve su gibi kit kaynaklar
gereğinden fazla kullanılmayacak,
çevre ve doğa daha az kirlenecek. Bu
nedenle Almanya Uzakdoğu’ya ucuz iş
gücünden dolayı kaybetmekte olduğu
rekabetçi sanayi yapısını yeniden
kazanmayı ve Avrupa’nın 1. ve 2. sanayi
devrimi sürecinde olduğu gibi yeniden
lider teknoloji üssü olmayı istiyor. Al-
manya 2020’ye kadar Sanayi 4.0 için her
yıl için 20 milyar Euro civarında altyapı
yatırımı yapmayı planlıyor.
Uzakdoğu’daki iş gücü
avantajı bitecek