de Ekim 2001’de gerçekleşen Afganistan iş-
galinde de altın fiyatları değişmedi, 31 Ekim
2001’de 278.8 dolar olan fiyat bir yıl sonra
ancak 316.9 dolar seviyelerine ulaştı.
Irak’ın ABD tarafından işgalinde de
altın fiyatlarında çok büyük bir yükselme
olmadı. Altın fiyatları 31 Mart 2003’te
335 dolar iken 31 Mart 2004’te 423 do-
lar seviyelerine ancak ulaşabildi. Sebep
yine aynıydı. Altın fiyatları yükseltilirse
veya yükselirse İran, Irak, Afganistan ve
Kuveyt’in elinde bulunan altınlar değer
kazanacak ve daha fazla silah alınacaktı.
Dolayısıyla bu tip savaşlarda altın fiyatı
asla artmamalı mümkünse düşürülmeli.
Nitekim öyle de olmakta.
SSCB’nin dağılma döneminde ise bu
ülkenin oligarkları ve Asya’da bulunan
Türk asıllı cumhuriyetlerin yöneticileri
tarafından yurt dışına bol miktarda altın
çıkartıldı. Mihail Gorbaçov tarafından
başlatılan Glasnost-Perestroika sürecin-
de, altın yüksek değerlere ulaşmasın diye,
30 Ekim 1987 tarihinde 468,8 dolar olan
bir ons altın fiyatı 1991’de SSCB’nin da-
ğılmasıyla daha da düşürülerek 30 Mart
2001 tarihinde 257,7 dolar seviyesine
kadar indirildi. Böylece dışarıya kaçırılan
altınlar ucuza kapatıldı.
Altının gerçek üretimmaliyeti nedir?
Altın fiyatları gerçek üretim değeriy-
le asla örtüşmemektedir. Altın fiyatları
500 doların altına düşürüldüğünde, başta
Güney Afrika’daki altın madenleri olmak
üzere, Afrika’daki, Avustralya’daki hatta
Kanada’daki bütün madenler zararına ça-
lışmaktadır. Gold Survey Dergisi’nin 2008
yılında yayımladığı raporda Güney Afri-
ka’daki madenlerde bir ons altın üretiminin
541 dolar, ABD’de 498 dolar, Avustralya’da
556 dolar ve Kanada’da 516 dolar olduğu
belirtilmektedir. Türkiye gibi
nispeten yüzeye yakın
madenlerden elde edilen
altının bir ons maliye-
ti ise 170- 220 dolar
arasında
değiş-
mektedir.
Özel-
likle Güney Afrika’daki madenlerin 3500-5000 metre derin-
liklere kadar inmesi ve ortalama tenorun tonda 13 gramdan,
tonda 5 grama kadar düşmesi maliyetleri daha da artırmalıdır.
Bu verilere rağmen, altın fiyatları altın kartelleri tarafından de-
falarca 250-300 dolar aralığına indirilmiştir. Durum bu kadar
açıkken, altın üretiminde gerçek ekonomik üretim davranışları-
nın geçerli olduğunu söylemek ekonomiyi bilmemektir. O halde
altını yüksek fiyatla üretip, onlarca yıl süren belli aralıklarda
düşük fiyatla satmanın farklı bir gerekçesi olmalıdır. Kaldı ki,
dünya altın üretimi yıllık talebi dahi karşılamamaktadır.
Dünya altın tüketimi yaklaşık 4000-4500 ton aralığında
değişmektedir. Altın üretimi ise hiçbir zaman 2500 tonu geç-
memiştir. Bu yıl ise geçen yıla oranla %3 azalmayla 1,145.5 ton
olmuştur. Altın üretimi bu kadar düşerken, altının sürekli ola-
rak değerlenmesi beklenmez mi? Ancak, 5 Eylül 2011 tarihinde
1895 dolar olan bir ons altın değeri, 28 Haziran 2013 tarihin-
de 1192 dolar seviyesine düşmüştür. Bugünlerde 1215 dolar
seviyelerindedir. Daha çok düşmesini de beklemekteyim.
Altın fiyatların bu seviyelerin de altına düşeceğini
28 Temmuz 2011 ve 4 Ağustos 2011 tarihli
Flash TV “Gerçek Gündem” programların-
daki konuşmalarımda
-
ganaydal.com/TVProgramlarim.aspx)
çok net olarak belirtmiştim.
Altın fiyatlarını etkileyen önemli
kişilerden biri de George Soros’tur.
Eğer George Soros, altın
fiyatlarının
düşmesi-
ni istiyor ise piyasa-
da panik yaratıcı tek
cümlesi yetmektedir.
South China Morning
Post Gazetesi’nin Soros’la yaptığı
80
EKONOMİK
FORUM
GÜNCEL