YÖNETİM
92
EKONOMİK
FORUM
Türkiye, Finlandiya ve Güney Kore örneğinde
olduğu gibi sadece çok büyüklerin ekonomiye ege-
men olduğu bir yapıdan uzak, çok yaygın küçük öl-
çekli bir yapıya sahip olduğu biliniyor. Türkiye’nin,
vasatlıktan uzaklaşarak gelişmişler arasına katıl-
ması için hızla küresel pazarlara erişebilirliği olan
ve ölçek ekonomisi nimetlerinden yararlanan
“pi-
yasa yapıcısı kuruluş”
sayısını artırması, küçük
ve orta ölçeğin esnekliklerinden de sonuna kadar
yararlanması gerekiyor.
Vasatlıktan kurtulabilmek için eğilimlerin fır-
sat ve tehlikelerini öngörmek kadar, kendi olanak
ve kısıtları nesnel biçimde tanımlamış olmak da
gerekir. Şimdi güncel görev, fırsat ve tehlikelerle
kendi olanak ve kısıtları arasında denge kurarak
ilerleme olmalı.
Rekabet Edebilir Teknoloji Ve Yönetişim
Anlayışı:
Sadece yapıları oluşturmak yeterli değil,
ancak o yapıların içine hayat doldurarak vasatlık
aşılabilir. Yapılara hayat kazandırabilmek uygun iş
gücü kadar uygun teknoloji de gerektiriyor. Uygun
yapılar, uygun iş gücü, uygun teknoloji vasatlığı
aşmanın bileşenleri ama eksik. Bütün bunları
yeterli bir
“yönetişim anlayışı”
ile pekiştirmek
de gerekiyor.
GÖREV ALANI VE KONUMLANMA
Vasatlık aşamasından gelişmişlik aşamasına
geçebilmek için görev alanı seçimi ve konumlanma
da önem kazanıyor. İş konumu yükselen alanda
seçebileceği gibi, olgunlaşmış bir piyasada
“niş
pazarlara”
yönelik seçimle de başarı yakalanabilir.
Görev alanının belirlenmesi, fırsat ve tehlikelerin
analizi, olanak ve kısıtların dinamik bir envanterle
izlenmesi de günümüz rekabetinde kaçınılmaz
görevler olarak karşımıza çıkıyor.
Her iş yerinin kendisi için belirlediği özgül bir
görev alanı ve bu görev alanında başarılı olabil-
mek için, birikim, bilinç düzeyi, bakış açısı, buluş
yeteneği, beklenti yoğunluğu ile bereket üretilme
düzeyi de önemli.
ÇEKİRDEK YETKİNLİKLER
Claudio Fernández Aráoz
’un tasnifini esas
alırsak,
“çekirdek yetkinlikleri”
iki kategoride
ele alınabilir:
“Temel yetkinlikler”
ve
“ikincil
yetkinlikler”
.
Vasatlığı aşmamız için, temel yetkinlikler olan
“öz farkındalık”
,
“kendini yönetme”
,
“top-
lumsal farkındalık”
,
“ilişki yönetimi ve sosyal
beceriler”
alanlarında derinlik bilgisi kadar, yay-
gın eğitime ihtiyaç var. İkincil yetkinlikler olarak
tanımlanan
“ticari odaklılık”
,
“değişim liderli-
ği”
,
“örgütsel becerileri geliştirme”
,
“müşteri
odaklılık”
ve
“piyasa bilgisi düzeyi”
hakkında
da gerekli bilgilere sahip olmak kadar, bilgileri
içselleştirerek, ilim sahibi olmak kadar irfan sahibi
olmaya yönelmek hayati önem taşıyor.
Hâkimiyetçi rekabet vasat insana, topluluğa,
topluma, işyerine ve kuruma hayat hakkı tanımı-
yor. Küresel ticarette hâkimiyetçi rekabet algısının
yaygınlığını dikkate aldığımızda, bu rekabet anla-
yışının gerektirdiği alternatif tepki stratejilerini
geliştirecek donanımlara sahip olunmadığı sürece,
gelişmiş toplum aşamasına da geçilemiyor.
Uyum Yeteneğini Geliştirmenin Koşul-
larının Değişmesi:
Süreçler, sistemler ve diğer
canlı varlıkların uzun ömürlü olanları en güçlü
olanları olmadığı gibi, en akıllıları da değil. Va-
satlık tuzağından uzaklaşmak için uyum yete-
neğini geliştirme üzerine daha çok kafa yormak
gerekiyor. Olayları, olguları, nedenleri, sonuçları,
süreçleri kavramadan, hızla değişen iş çevresine
uyum gösterebilir mi? Bu sorunun yanıtı,
“göste-
rilemez”
olacaktır. Gösterebilmek için eldeki en
etkili araç, analitik yeteneği geliştirerek, hayatın
öz gerçeğine yaklaşan varsayımlar üretebilmek.
Bu varsayımlara uygun zihni modeller olmalı
ki, gelecekle ilgili simülasyonlarla yol haritaları
belirlenebilsin, yaratmak istenen sonuca uygun
kaynak harcayarak ulaşılabilsin.
Ölçek Ekonomisinin Erişebilirliği, Küçük
ve Orta Ölçek Yapının Esneklik İhtiyacı:
Hız
ve esneklik çağında bütün yapıların çözüldüğü
ve yeniden örüldüğü görülüyor. Yeni yapılanma-
da çok belirgin bir gelişme doğrultusu var. Ölçek
ekonomisinin erişebilirliğiyle, küçük ve orta ölçek
yapının esneklik ve hızını dengeleyen toplumlar
hem kendi kaynaklarını hem de dış kaynakları
etkin biçimde kullanarak, hızla gelişmiş ülkeler
arasına katılabiliyor.
Vasatlık
aşamasından
gelişmişlik
aşamasına
geçebilmek
için görev
alanı seçimi ve
konumlanma da
önem kazanıyor.
İş konumu
yükselen alanda
seçebileceği
gibi, olgunlaşmış
bir piyasada
“niş pazarlara”
yönelik seçimle
de başarı
yakalanabilir.