forum242 - page 97

yaratmadan vasatlık sınırlarının aşılamadığını iyice
içselleştirmek gerekiyor.
Sınırsız Şeffaflığa Geçiş ve Hesap Veri-
lebilirlik:
İnsanoğlu kendi eliyle geliştirdiği tek-
nolojinin yaşamın bütün derinliklerini etkilemesi
nedeniyle hızla sınırlı şeffaflıktan sınırsız şeffaflığa
ilerliyor. Şeffaflık, aynı zamanda hesap verebilirlik
alanını alabildiğine geliştiriyor. Vasatlık ilkesiz
gizliliğe abanırken, gelişme dışa ve dünyaya açık iş
yapma anlamına geliyor. Vasatlık, kendini yalıtarak
hesap verebilirlikten kaçınma anlamına gelirken,
ilerleme yalıtma yerine kapsayıcı olma anlamına
geliyor.
Kitle İletişimi ve İlgi Topluluklarının Eği-
limleri:
Kitle iletişimini kolaylaştıran, yaygınlaş-
tıran ve derinleştiren teknik gelişmeler yeni bir
toplumsal kategori yarattı: İlgi toplulukları.
Türkiye’de Gezi olayından Mısır’daki protesto-
lara, ABD’deki yaygın ilgi topluluklarından Japon-
ya’daki cemaat örgütlenmelerine kadar kısa mesaja
dayalı iletişimin yarattığı ilgi toplulukları yeni tü-
ketim kalıpları yaratıyor. Ayrıca yeni değerler, bek-
lentiler ve davranışların örgütlenmesini sağlıyor.
Vasatlık, Sanayi Toplumu sınıf algısına sapla-
nıp kalırken, ileri toplum yeni ilgi topluluklarının
davranışlarını önemsiyor. Eğer vasatlığı aşarak
ileri toplumlar arasına katılmak istiyorsak; üretim,
ulaşım ve iletişim teknolojilerinin yaşam biçimleri
ve yaşam tarzlarını etkilemesini yakından izleyip,
değişmelere uyum göstermek için gerekli önlemle-
rin alınması gerekiyor.
Eğitimde Esneklik İhtiyacı, Proje-Odak-
lı Programlar:
Teknolojik gelişmelerin hızı ve
esnekliği, sistemleri ve süreçleri de hızlandırıyor.
Sanayi Toplumu aşamasının tanımlanmış, kuşa-
tılmış ve kontrol edilebilir yapısını çözerek, çok
hızlı değişen bir yeniden yapılanma aşamasına
geçilmesini sağladı. Bu yeni oluşumun hızı, bütün
ilişkileri simetrik yapıdan, asimetrik yapılara taşıdı.
Yaşadığımız dönemde olay ya da olguların bile-
şenleri tamolarak belirlenmiş değil. Tanımlanmış,
belirlenmiş, kuşatılmış ve oturmuş ilişkiler düzeni
kurulamamış durumda. Bu yapı, üretim örgütlen-
mesinin kendi iç ilişkilerini köklü biçimde değişti-
riyor. Üretim sürecinde kaçınılmaz bir ilişki olan
endüstri devlet ilişkileri, özellikle teşvik sistemleri
bağlamında netleşmiş stratejiyi merkezine yerleş-
tiren bir
“bakış açısını”
yerli yerine oturtamadı.
Belirsizlik koşulları, insan kaynağının niteliğini
de köklü biçimde etkiliyor. Hızlı gelişmelere uyum
gösteremeyen eğitim sistemleri, iş dünyasının ge-
rektirdiği nitelikli insanı yeteri kadar arz edemiyor.
Böylece, sistem giderek tehlikeli biçimde
“vasatlık
tuzağına”
düşüyor. İş süreçlerinin hızlandığı, iş
gücü profillerinin değiştirme ihtiyacının had saf-
haya ulaştığı günümüzde, yeni bir eğitim sistemi
oluşturmadan, eğitim kurumlarını işler hale getir-
meden vasatlığı aşmak zor görünüyor.
Kaynak Odaklı Üretimden Yetenek Odaklı
Üretime Geçiş:
Vasat toplum olmaktan ileri top-
lum aşamasına geçişin bir başka ilişki düzlemi de,
kaynak odaklı üretim aşamasını yetenek odaklı
üretimaşamasına taşımak. Üretimin emek sermaye
ekseninden, yaratıcı girişimcilik eksenine kaydı-
ğının bilincine ulaşmadan da vasatlık tuzağından
kurtulmak mümkün değil. Dünya genelinde, satıcı
piyasa egemenliğinin alıcı piyasalar egemenliğine
kaydığını kavramadan da vasatlığı aşamayız.
Entelektüel ve Sistem Kapasitesinin
ÖnemKazanması:
Çağımızda maddi ve kültürel
zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırma
amacına ulaşmak için, iki temel bileşen gerekiyor.
Bireylerin entelektüel kapasitelerinin artırılma-
sı yani aklını bir ideolojiye, bir inanca, yerleşik
doğruya, kalıp düşünceye ve ezbere teslim eden
bireyler yerine inançtan düşünceye geçmiş birey-
lere sahip olunması. Sorgusuz alkışlayan bireyler
yerine, sorgulayarak gerçeği arayan bireylerin yay-
gınlaştığı toplumlar vasatlık tuzağına düşmüyor.
Sadece bireylerin entelektüel kapasiteleri de yeter-
li olmuyor; vasatlığı aşmak için düşünce sistem-
leri, eğitim sistemleri, ticari sistemler, finansal
sistemler, bilimsel ve teknolojik sistemler, hukuk
sistemleri, yönetim sistemleri ile sosyal, siyasi
ve kültürel sistemlerin kapasitelerinin de yeterli
olması gerekiyor. Vasatlık, bireylerin entelektüel
kapasitesiyle, sistem kapasitelerinin birbirini
bütünlemesini gerektiriyor. Vasatlık sorunlarını
tartışırken, karşılıklı bağımlılıkları belirleyen en-
telektüel ve sistem kapasitelerinin durumunu göz
ardı edilirse etkin bir sonuç yaratılamıyor.
Hâkimiyetçi Rekabet Anlayışının Egemen
Olması:
Günümüz dünyasında artan, kızışan re-
kabet “hâkimiyetçi rekabet” diye tanımlanıyor. Bu
rekabet anlayışı, rakibinin bütün hatlarına saldır,
bütün potansiyellerini yok et, yok edemiyorsan
ortak ol algısına dayanıyor.
İş süreçlerinin
hızlandığı, iş
gücü profillerinin
değiştirme
ihtiyacının had
safhaya ulaştığı
günümüzde,
yeni
bir eğitim sistemi
oluşturmadan,
eğitim
kurumlarını işler
hale getirmeden
vasatlığı aşmak
zor görünüyor.
EKONOMİK
FORUM
91
i
1...,87,88,89,90,91,92,93,94,95,96 98,99,100,101,102,103,104,105,106,107,...131
Powered by FlippingBook