EKONOMİK
FORUM
75
i
AVRUPA BİRLİĞİ
artırmıştır. Dolayısıyla, GB’nin her iki taraf için faydalarının en
üst düzeye çıkarılabilmesi ve Türkiye’nin tam AB üyeliğine geçiş
sürecinde GB’nin yeni alanları kapsayacak şekilde genişletilmesi
halinde benzer sorunların ortaya çıkmasının önlenmesi için,
anlaşmanın daha dengeli bir şekilde işlemesinin sağlanması ge-
rekmektedir. Bu noktada ilk uygulanabilecek en iyi çözüm katılım
müzakerelerini ilerletmek olacaktır. AB üyeliği, müktesebatın ge-
liştirilmesinde Türkiye’ye doğrudan girdi sağlama ve oy kullanma
olanağı sağlayarak bu asimetrileri ortadan kaldıracaktır. Bununla
birlikte hâlihazırda mevcut olmayan istişare ve bilgi paylaşımı
mekanizmalarının geliştirilmesi gibi, bu asimetrilerin etkilerinin
azaltılabilmesi için her iki tarafça atılabilecek bazı uygulamaya
dönük adımlar bulunmaktadır.
10. ABmüktesebatının Türkiye mevzuatına aktarılma-
sında şeffaflığı sağlayacak resmi bir mekanizmaya ihtiyaç
duyulmaktadır:
Bu mekanizma “bildirim açığının” azaltılması-
na yardımcı olacak ve GB kapsamındaki teknik düzenlemelerin
uyumlaştırılması çalışmalarının sürdürülmesini sağlayacaktır.
Aynı zamanda, AB’deki paydaşların (örneğin gümrük, piyasa
gözetimi, ihracatçılar) Türkiye’nin uyum durumunu daha iyi
bilmelerine ve 1/95 sayılı kararın 9’uncu maddesini uygulama-
larına (yani uyumlaştırılmayan sektörlerdeki Türk ürünleri için
AB sertifikası istemelerine) yardımcı olacaktır. Bazı istisnalar
bulunmakla birlikte, Türkiye GB’nin kapsadığı alanlarda teknik
düzenlemelerini AB müktesebatıyla uyumlaştırmıştır. Ancak,
özellikle bazı Eski Yaklaşım direktifleriyle ilgili belirli alanlarda
uyumlaşmanın olmaması ve sürekli uyumlaşmanın sağlana-
maması, özellikle müktesebatın gelişmesiyle birlikte ticaretin
önünde engeller yaratabilir. Güncelliğini yitiren prosedürler mük-
tesebata uyum sürecini olumsuz etkilemektedir. AB ve Türkiye,
Türk mevzuatına aktarılacak düzenlemelerin bir listesini en son
1997 yılında yayımlamıştır. Mevcut ilgili AB mevzuat stokunun
kaydını tutan ve uyumlaşma durumunu belirleyen resmi bir
mekanizma “bildirim açığının” kapatılmasına yardımcı olacak,
uyumlaşma düzeyini yükseltecek ve işletmelere mevcut kurallar
hakkında açıklık sağlayacaktır.
11. Çeşitli taraflar arasındaki paralel müzakereler için
resmi yapıların geliştirilmesi, ortak ticaret politikalarının
formülasyonundaki dengesizliklerin giderilmesine yar-
dımcı olacaktır:
AB’nin STA imzaladığı üçüncü ülkeler bazen
8. Türkiye’nin AB’yle olan ticaretinde
sürekli büyümenin sağlanması için daha
fazla reforma ihtiyaç duyulmaktadır:
Ar-
tan ticaret, artan miktarda ve değerde malın
hareketini gerektirmektedir. Dolayısıyla, özel-
likle transit olmak üzere, GB kapsamındaki
malların serbest dolaşımını sınırlayan kara
yolu taşımacılığı izinleri, tıpkı ikili ticareti
sınırlayan Ticaret Politikası Savunma Araç-
larının (TDI) kullanımı gibi kilit bir endişe
kaynağı oluşturmaktadır. İş amacıyla seyahat
eden kişilere ilişkin AB vizelerinin algılanan
kısıtlayıcılığı da benzer bir şekilde endişe kay-
nağıdır. Bu üç alanın hepsinde politika eylemi
gerekmektedir (en azından GB kapsamında
yer alan ürünlerin sevkiyatında.)
AB üye devletlerinin Türk meslek üye-
lerine uyguladıkları ve çok fazla evrak işi ve
yüksek ücretler barındıran mevcut vize rejimi
de AB-Türkiye arasındaki iş ve ticaret ilişkile-
rinde önemli sonuçlar doğurmaktadır. Türk
şirket yöneticilerinin ve iş insanlarının AB’y-
le ticaret yapabilmek için yoğun bir şekilde
seyahat etmesi gerekmektedir. Basit belge
gereklilikleriyle önceden yeterliliği saptanan
iş insanları için uzun süreli ve çoklu giriş ola-
nağı tanıyan özel bir vize kategorisinin oluş-
turulması ikili ticaret üzerinde olumlu bir etki
yaratacaktır. Son olarak, Türkiye ile AB’nin
birbirlerinden son dönemde kullandıkları ve
ekonomik olarak önemli Ticaret Politikası
Savunma Araçları kullanımları ticareti tehdit
edebilir. Türkiye-AB, 1 milyar dolardan daha
fazla mal ticaretini etkileyen Ticaret Politikası
Savunma Araçlarına sahiptir veya hâlihazır-
da önerilmektedir. Potansiyel olarak önemli
düzeydeki bu etkiyi azaltmak için, soruştur-
maların başlatılmasından önce bu önlemlerin
kullanımıyla ilgili olarak taraflar arasında
daha fazla istişare yapılması gerekmektedir.
9. Mevcut veya genişletilmiş bir
GB’nin faydalarının en üst düzeye çıka-
rılması için, karar verme ve katılımdaki
asimetrilerin düzeltilmesi gerekmek-
tedir:
GB ile ilgili kararlarda Türkiye’nin
katılım ve istişare sürecindeki asimetriler
başlangıçtaki anlaşma tasarımından kay-
naklanmaktadır. Başlangıçta anlaşmanın
Türkiye tam AB üyeliğine doğru ilerlerken
geçici bir düzenleme olması bekleniyordu.
Örneğin Türkiye, AB politikaları ve mev-
zuatıyla uyumlaşmayı sağlamakla yükümlü
olmakla birlikte, GB anlaşmasındaki resmi
hükümler Türkiye’nin karar verme sürecine
değil, kararların şekillendirilmesiyle ilgili
hükümler düzgün şekilde uygulanmamış ve
kullanılmamıştır, bu da uyumsuzluk riskini