maliyetin hiçbir kısmı (ne işten çıkarılanların
ızdırabı ne de onlara işsizlik yardımı ödemenin
finansal maliyeti) firmaların kârlılığına yansımaz.
Aynı şekilde GSYİH ölçümümüz, insanların yük-
selen iş kaybetme riskiyle birlikte daha güvensiz
hissetmelerininmaliyetini yansıtmaz. Bir o kadar
önemli olan da, yenilikten gelen toplumsal refah-
taki iyileşmeyi genellikle doğru yansıtmadığı.
TEKNOLOJİKYENİLİKLERİN ETKİSİ
Daha basit olarak anlatılacak olursa, yenilik,
örneğin bir otomobilin üretim maliyetini azalt-
mayı ifade ettiğinde, yeniliğin değerini belirlemek
kolay. Ama yenilik bir otomobilin kalitesini etkile-
diğinde, bu iş çok daha zor oluyor. Bu durumbaşka
alanlarda daha da bariz. Tıbbi ilerleme sayesinde,
tahmini ömürde ve yaşam kalitesinde önemli bir
artışa yol açan kalp cerrahisinin muhtemelen
geçmişte olduğundan daha başarılı olduğunu nasıl
daha doğru şekilde değerlendirebiliriz?
Yine de her şeyin sonunda, son dönemdeki
teknolojik yeniliklerin yaşam standartlarındaki
uzun dönemli artışa katkısının, teknoloji tut-
kunlarının iddia ettiğinden büyük oranda dü-
şük olabileceği rahatsızlığından kaçınılamıyor.
Özellikle ürünü gerçekten satın alabilecek varlıklı
müşterileri hedef almanın, reklam ve pazarlama
bütçelerini azami seviyeye çıkarmanın daha iyi
yollarını bulmak için büyükmiktarda zihinsel gay-
ret gösterildi. Ancak tüm bu yenilikçi yetenekler,
daha temel bir araştırmaya hatta yeni ürünlere
götürebilecek daha uygulamalı araştırmalara tah-
sis edilseydi, yaşam standartları yükselebilirdi.
Elbette, birbirimizle Facebook veya Tweeter
ile daha iyi iletişim kurmamız değerlidir. Fakat
bu yenilikleri lazer, transistor, turing makinesi ve
insan gen haritasının çıkarılması gibi, her biri dö-
nüştürülen ürünlerin çıkarılmasına yol açanlarla
nasıl karşılaştırabiliriz?
Bunlar tabii ki, rahat bir nefes alınmasına
temel teşkil ediyor. En son teknolojik gelişme-
lerin refahımıza ne kadar katkıda bulunduğunu
bilemiyor olmamıza rağmen, en azından biliyoruz
ki, kriz öncesi küresel ekonomiye damga vuran
finansal yenilik dalgasının aksine bu yeniliklerin
etkisi pozitif oluyor.
* Dot-com balonu: 2000 yılının Mart ayında
teknoloji firmalarını yer aldığı borsa endeksi
olan NASDAQ’daki senetlerin büyük değer kaybı
yaşamasıyla sönen ekonomik balon.
Telif Hakkı:
Project Syndicate, 2013.
En son teknolojik
gelişmelerin
refahımıza ne
kadar katkıda
bulunduğunu
bilemiyor
olmamıza
rağmen,
en azından
biliyoruz ki, kriz
öncesi küresel
ekonomiye
damga vuran
finansal yenilik
dalgasının
aksine bu
yeniliklerin etkisi
pozitif oluyor.
EKONOMİK
FORUM
89
i