EKONOMİK
FORUM
51
i
HABER
rın serbest dolaşımda olduğu, ancak bu
malların ticaretini yapanların önüne vize
engellerinin konulduğu bir ortamda, re-
kabetin korunduğundan, serbest ticaret
yapıldığından ve dolayısıyla ekonomik
birliğin sağlanacağından söz edilemez.
O nedenle vize konusunda atılacak her
adım, sürecin önündeki engelleri ortadan
kaldırabileceği gibi, coğrafya olarak birbi-
rine çok yakın ve tarihsel bağlarla bağlı AB
ve Türkiye’yi birbirine yakınlaştıracaktır.
Sorunların aşılması için karşılıklı atılan
adımlar, bir bütün ve beraber olmamızı
sağlayacaktır” dedi.
AB TÜRKİYE DELEGASYONU
BAŞKANI MANSERVISI
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Bü-
yükelçi Stefano Manservisi de, AB ile ABD
arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması gö-
rüşmeleri konusunda Türk iş dünyası ve
hükumetin endişelerini haklı bulduğunu
belirtti.
Türkiye ve AB ortak hedeflerini sor-
guladığını anlatan Manservisi, bunun si-
yaseten normal karşılanması gerektiğini,
ancak verilerin ekonomik entegrasyonun
iki taraf için de zorunlu olduğunu göster-
diğini söyledi.
Türkiye’nin ekonomik performansına ve
entegrasyon sayesinde sağlanan ekonomik
gelişmelere dikkat çeken Manservisi, Güm-
rük Birliği’nin ekonomik gelişimin yanında
reformları da tetiklediğini, bu sayede belli
kurumlara daha fazla demokrasi ve özgür-
lüğün geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“AB’de yapısal reformlar gündemde, daha rekabetçi hale
gelinmesi gerekiyor. Türkiye’nin kendi ekonomik başarısını da-
yandırdığı modelde de bazı değişim ihtiyacı sinyalleri geliyor.”
Dünya Bankası’nın Gümrük Birliği’yle ilgili yayınladığı ra-
porda bu sürecin tarım, hizmetler ve kamu alımları alanlarıyla
genişletilmesi gerektiğine vurgu yapıldığına dikkat çeken Man-
servisi, diğer yandan da AB’nin ikili serbest ticaret anlaşmala-
rıyla (STA) ilgili görüşmelerinin gündemde olduğunu ifade etti.
AB’nin 1990’lı yıllarda ikil STA yapmadığını, çok taraflı
anlaşmaları tercih ettiğini ancak Dünya Ticaret Örgütü’ndeki
blokajlar ve AB düşüncesine karşı akımların ikili anlaşmaları
gündeme taşıdığını anlatan Manservisi, konuşmasını şöyle
sonlandırdı:
“Türk iş dünyası ve hükümeti haklı. ‘Türkiye olarak biz
zorda kalıyoruz. Bu anlaşmalara hiç dahlimiz olmadan sonuç-
larına katlanıyoruz’ diyor. Buna çözüm bulunması şart. Çözüm
de kolay değil. Çünkü çok fazla kurumsal karışıklık ve mekaniz-
manın devreye girmesi gerekiyor. Türkiye’nin STA’larda adil bir
söz hakkı olması için çalışıyoruz ve adil bir pozisyon bulunması
için çözüm üretilmesi gerekiyor. Çözümleri de sırayla ele almak
lazım. Gümrük Birliği’nin genişletilmesi herkesin çıkarlarına
uygun ve genişleme olmadığında herkes kaybedecek. Bu bağ-
lamda da Türkiye’nin STA’larda söz hakkı olması gerekiyor.
Sıralama böyle olmalı. Terse çevrildiğinde siyasi katılıklar
getirir. Çözümleri sırayla bulmamız bir esneklik getirecektir.”
KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ
Türkiye AB Karma İstişare Komitesi AB Kanadı Başkanı
Cveto Stantic ise KİK’in vize sorunun çözümünde önemli bir
aşamaya geldiğini, geri kabul anlaşmasının imzalanmasıyla bu
konuda bir takım sonuçların alınmaya başlanacağını düşün-
düklerini ifade etti.
Stantic, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki gelişme-
lerin de umut verici olduğuna dikkat çekerek, Kıbrıs’ın birleş-
mesinin AB-Türkiye ilişkileri açısından gelecek için önemli bir
başarı olacağını söyledi.
m
AB-Türkiye
KİK Eş Başkanı
veTESK Genel
Başkanı Bendevi
Palandöken, AB
ülkeleriyle vize
engelleri kalkmadan
ekonomik birlik
sağlanamayacağını
belirtti.