Bu çerçevede, sözleşmenin özellikle
6’ncı ve 7’nci maddeleri büyük önem taşı-
yor. Taraf olanlara diyalog şartı getiren 6’ncı
madde; ithal ve ihraç edilecek veya transit
geçecek silahların daha karar aşamasında
iki devlet arasında başta BM Şartı’na ve
uluslararası hukuka ters düşmeyecek şe-
kilde karara bağlanmasını öngörüyor. Yani,
devletlerin uluslararası yükümlülüklerini
yerine getirip getirmediklerine bakılacak. Bu
durum üçünce devletler için de geçerli olu-
yor. Örneğin, bir devlet başka bir devletin
uluslararası hukuka aykırı davranarak savaş
suçu, soykırım veya insanlık suçu işlediğini
bilmesine rağmen destek vermişse (pasif
destek dahi olsa) silah ticaretinin gerçekleş-
meyeceği ifade ediliyor.
Silah ticareti sadece savaş boyutuyla
düşünülmesi gerekiyor, örneğin Güney
Amerika, Brezilya, Meksika, Filipinler,
Güney Afrika veya Zimbabve’de görülen
şiddet, suç örgütleri ve illegal yapıları içi-
ne aldığı gibi devlet eliyle işlenen suçları
da kapsıyor. Silah ticareti Afrika’da oldu-
ğu gibi yeni çatışma alanları oluşturuyor
ve genel olarak karaborsayı besliyor. Buz
dağının görünen bölümünde silah ticare-
ti yer alıyorsa da, görünmeyen bölümün-
de onlarca farklı suç aracı bulunuyor.
Kabul etmek gerekir ki, Silah Ticareti An-
laşması ile silah ticareti konusunda ilk kez
dünya genelinde bir düzenleme yapılmış
oluyor. Ne var ki, bölgelere göre imzalayan
ve onaylayan devletlerin fotoğrafına bakıldı-
ğında, dünyanın sıcak çatışma noktalarında
bulunan devletlerin sözleşmenin dışında
kalması ilk bakışta sözleşmenin etki gücünü
zayıflatsa da uzun vadede İnsan Hakları
Evrensel Bildirisi gibi uluslararası sistemde
yerini alacağı umuluyor. Sonuç olarak, yeni
bir paradigmanın habercisi olan Uluslararası
Silah Ticareti Anlaşması, silahsız bir dünya
özlemi içinde olan sivil toplum kuruluşları
için küçük olsa da, uluslararası ilişkiler bağ-
lamında Anlaşma’nın yürürlüğe girmesiyle,
değil 50-20 yıl önce dahi düşünülmesi güç
büyük bir adım atılmış oluyor.
Kaynaklar:
1)http://www.un.org/disarmament/ATT/
2)
/
haberler/2014/12/141223_kuresel_silah_anlasmasi
3)
4)
/
haberler/2014/12/141223_kuresel_silah_anlasmasi
5)
_
top_15_2013_exp_map.html
EKONOMİK
FORUM
79
i
zer bir çelişki Çin’in Afrika politikasında da gözlemleniyor.
Çin bir taraftan gelişmeyi önceleyen projelerle Afrika’da varlığını
artırırken 19. yüzyıl Kolonyalizm’inden farklı olarak devletlerin
“içişlerine karışmasa” da diğer tarafta arka bahçesi olarak gördüğü
Afrika’ya uluslararası hukuku yok sayarak silah satması insani
dramı artırıyor. Yine Çin’in Sudan savaşında Güney Sudan’daki
insani drama rağmen sattığı tonlarca silah anımsandığında
kuşkusuz Afrika oyununda aktif taraflardan biri olduğu göz ardı
edilmemesi gerekiyor.
Fransa ve İngiltere Libya’ya gerçekleştirdikleri müdahalenin
ardından Libya’nın silah stoklarını Kaddafi karşıtı gruplara da-
ğıtması bugün sadece Libya’nın değil, Mali’nin de kaosa sürük-
lenmesinde önemli rol oynadığı biliniyor. Bundan bir süre önce
Dakar’da durdurulan Irak bandıralı gemide Libya’ya götürülmek
üzere tonlarca silahın bulunması silahların nasıl bir noktadan bir
noktaya sorunsuzca taşınabildiğini gözler önüne seriyor. Benzer
bir durum bugün Suriye krizinde de yaşanıyor. Rusya, herhangi
bir yasağın olmadığını ifade ederek silah ticaretini sürdürüyor.
Büyük devletler peşmergeleri silahlandırırken silahların yarın
nerede toplanacağını hesaba katmamaları kriz bölgelerinin sa-
yısını artırıyor.
HABER