Bir Yunan
ahlak
masalı
JOSEPH E. STIGLITZ
B
eş yıl önce euro krizi başladığında,
Keynesçi ekonomistler Yunanistan’a
ve krizdeki diğer ülkelere uygulanan
kemer sıkma politikasının başarısız ola-
cağını tahmin etmişlerdi. Bu politika; büyümeyi
baskılar, işsizliği artırır ve hatta borcun GSYH’ye
oranını azaltmayı bile başaramazdı. Diğerleri
(Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve
bazı üniversiteler) genişlemeci daralmadan söz
ettiler. Üstelik Uluslararası Para Fonu (IMF) bile
sıkıştırmanın, örneğin kamu harcamalarındaki
kesintilerin, ekonomiyi daraltmaktan başka bir
işe yaramadığını öne sürüyordu.
Başka bir teste ihtiyaç vardı. Kemer sıkma
politikası, ilk kullanıldığı ABD Başkanı Herbert
Hoover döneminde (ki bu nihayetinde hisse se-
nedi piyasasının çökmesine ve Büyük Buhran’a /
The Great Depression neden oldu), Doğu Asya ve
Latin Amerika’da son birkaç 10 yılda uygulanan
IMF “programlarına” kadar defalarca başarısız
olmuştu. Hal böyleyken Yunanistan dara düştü-
ğünde yeniden denendi.
Yunanistan “troika” (Avrupa Komisyonu
ECB ve IMF) tarafından verilen emirleri yerine
getirmede oldukça başarılı oldu. Birincil bütçe
açığını birincil bütçe fazlasına dönüştürdü. Fakat
kamu harcamalarındaki daralma tahmin edildiği
gibi yıkıcı oldu: %25 işsizlik, 2009’dan bu yana
GSYH’de %22’lik düşüş ve borcun GSYH’ye ora-
nında%35’lik artış. Ve şimdi de, Yunan seçmenler
kemer sıkma politikası karşıtı Syriza’yı ezici bir
çoğunlukla seçerek, “artık yeter” demiş oldular.
Öyleyse, yapılacak olan ne? İlk önce şu nok-
tayı izah edelim: Eğer “troika”nın reçeteleri yal-
nızca Yunanistan’da başarısız olmuş olsaydı,
yaşadığı sorunlar için Yunanistan’ı suçlayabi-
lirdik. Fakat İspanya krizden önce bütçe fazla-
sı ve düşük borç oranına sahipken, o da şu an
bunalımda. Yapılması gereken Yunanistan ve
İspanya’nın kendi içindeki bir yapısal reformdan
ziyade parasal birliğin nefes kesen kötü per-
formansına yol açan Euro Bölgesi’nin yapısını
düzenlemek ve politika altyapılarının kökten bir
biçimde yeniden değerlendirilmesidir.
Yunanistan ayrıca bize bir kez daha dünyanın
şiddetle bir yeniden borç yapılandırma taslağı-
na ihtiyaç duyduğunu da hatırlattı. Aşırı borç
sadece 2008 krizine değil, 90’lardaki Doğu Asya
ve 80’lerdeki Latin Amerika krizlerine de neden
oldu. Milyonlarca ev sahibinin evinden olduğu
ABD’de tarifsiz sıkıntılara yol açmaya devam
ediyor. Şimdi de Polonya veya başka bir yerde
İsviçre Frangı’yla borç almış milyonlarca insanı
tehdit ediyor.
ANALİZ
88
EKONOMİK
FORUM
Joseph E. Stiglitz Columbia
Üniversitesi’nde profesör
ve Nobel Ekonomi ödülü
sahibidir. Bruce Greenwald
ile beraber kaleme aldığı
en son kitabı, Öğrenen
Bir ToplumYaratma:
Büyümeye, Gelişmeye
ve Sosyal İlerlemeye Yeni
Bir Yaklaşım (Creating a
Learning Society: A New
Approach to Growth,
Development, and
Social Progres) ismini
taşımaktadır.
Yunanistan’ın bugün karşı
karşıya kaldığı ikilem özellikle
ona mahsus bir durum
değil;
birçok ülke benzer
pozisyondaydı. Yunanistan’ın
problemlerinin çözülmesini
daha zor kılan Euro Bölgesi’nin
yapısı. Parasal birlik üye
devletlerin devalüasyon yoluyla
kendi başlarına sorundan
kurtulma yolu bulamaması
anlamına geliyor. Ancak
politika esnekliğinin kaybına
eşlik etmesi gereken bir nebze
Avrupa dayanışması basitçe
söylemek gerekirse ortada yok.