EKONOMİK
FORUM
37
i
DOSYA
yor. Sektör, sadece kendi içinde katma değer üreten değil, diğer
sektörlerdeki katma değeri de artıran bir unsur olarak kullanılıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kimya
Sanayi Meclis Başkanı ve Kimya Sanayicileri Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Timur Erk, kimya sektörünün günümüzde sana-
yileşmiş ülkelerde enerji, tarım, sağlık, gıda, inşaat elektronik,
tarım, tekstil ve çevre koruma gibi alanlara sağladığı yüksek
katma değer içeren ürünlerle bu sektörlere sağladığı teknolojik
yeniliklerle lokomotif bir sektör olduğunu söylüyor.
Erk, “Kimya her yerde olan ve her işte bulunan bir sek-
tör, hatta vücut metabolizmasının bile kimyaya ihtiya-
cı bulunuyor” diyerek, sektörün önemini şöyle dile getiriyor:
“Kimya sanayisi gelişmemiş bir ülkenin imalat sanayisinin geliş-
mişlik düzeyine ulaşması zor görünüyor. Kimya sanayisi diğer bir-
çok imalat sektörüne girdi veriyor. Nitekim nihai tüketim ürünleri
%29, hizmet sektörü %16, metal, maden, makine ve elektronik
sektörlerine %9, inşaat sektörü %6, kâğıt baskı ürünleri %6,
inşaat %6, tarım%7, tekstile %6 oranlarında katkıda bulunuyor.”
Kimya sektörünün içinde bulunduğu durumu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Kimya sektörü olarak 2014 yılında yaklaşık 17,5 milyar do-
larlık ihracat yaptık. Bu rakam 2013’te de aynıydı. Dolayısıyla
sektörün bir durağanlık içinde olduğunu görüyoruz. 2023 yılı
ihracat hedefimiz ise 50 milyar dolar. 2023 senesine dokuz yılı-
mız kaldığına göre sektörün üç kat büyüme
göstermesi gerekiyor ki, bu da mümkün gö-
rünmüyor. Öngörülen hedef şu an için 25-30
milyar dolar. İthalatımız ise 2014 yılında 45
milyar dolar oldu. Dış ticaret açığımız sürekli
artıyor. Şu an itibarıyla dış ticaret açığımız
25 milyar dolar. Dış ticaret açığı veren sek-
törlerin başında geliyoruz.
Sektörün 2015 yılından
beklentilerinin gerçekleşebileceğini
söylemek mümkün mü?
Sektörde 2015 yılının ikinci yarısı için ge-
lişmeler bekleniyor. Eğer beklentiler gerçek-
leşirse kimya sektöründe bu yıl için ya 2014
ile aynı ya da yaklaşık %5 gelişme bekleniyor.
Bu yıl tüm sektörlerde olduğu gibi ihracat
maalesef istendiği gibi gerçekleşmiyor. Avru-
pa Birliği’ndeki (AB) kriz sonucunda oluşan
talep daralması devam etmekle birlikte AB’ye
ihracattaki payımız %42’lere yükseldi. Kriz
öncesi %55’lik paya ulaşılması zor görünü-
yor. Irak’ın ihracattaki payı Almanya’dan
sonra ikinci ülke iken dördüncülüğe düştü.
Bunun yanı sıra Suriye ve genel olarak Orta