42
EKONOMİK
FORUM
PROJEKSİYON
Paris’te aralık ayında düzenlenecek COP21 İklim Değişikliği Zirvesi
öncesinde yapılan toplantılarda küresel ısınmanın doğal sonucu olarak
dünyanın yeni sorunlarla da karşı karşıya kaldığına dikkat çekiliyor.
Adı henüz
konulmayan bu sorunların en çarpıcı örneğini “iklim mültecileri” oluşturuyor.
Milyonlarca insan iklim değişiklikleri sebebiyle yerinden olurken, uluslararası
sözleşmelerde tanımlanmaması sebebiyle koruma altına alınamıyor.
İKLIM MESELESINE
KÜRESEL ÇÖZÜM BULMADA
GERI SAYIM BAŞLADI
D
ünyayı etkisi altına alan kavurucu sıcaklar
ve ardında gelen yağışlarla oluşan seller,
toprak erozyonları değişen iklim koşul-
larına dikkati çekiyor. Dolayısıyla küresel
iklim değişikliği mücadelesi çağımızın en
büyük mücadelesi haline geliyor. Bilim
insanları, sera gazı emisyonları artmaya
devam ederse, küresel ısınmanın geri döndürülemez hale
geleceği ve eşiğin aşılacağı konusunda uyarıyor. O eşik sanayi
öncesi seviyelerin üzerinde 20
0
C’lik bir sıcaklık artışı olarak
tahmin edilmekte ve mevcut emisyon düzeylerine bakıldığında
yaklaşık 50
0
C bir artış bekleniyor. Bu rakam, çok fazla bir artış
gibi gözükmese de, bugünün dünyası ve son buzul çağı ara-
sındaki sıcaklık farkı 50
0
C’nin üzerinde olduğu anımsanırsa,
sıcaklıktaki görünüşte küçük değişiklikler dünya için büyük
farklar anlamına gelebilir.
30 Kasım-11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris’te gerçek-
leşecek Birleşmiş Milletler İklimDeğişikliği Çerçeve Sözleşmesi
(BMİDÇS) 21. Taraflar Konferansı (COP21) 2020 yılı sonrasına
yönelik yeni İklim Değişikliği Anlaşması’na ev sahipliği yapma-
sı bekleniyor. 196 ülkenin hükümetlerini bir araya getirecek
konferansta, gelecekteki sera gazı emisyonlarının azaltılması
ve böylece iklim değişikliği tehdidini önleme amacıyla olası bir
küresel anlaşma ele alınacak. Bu gelişmiş ülkeler için, karbon
emisyonlarını tamamen kesmek, gelişmekte olan ülkeler için
ise frenlemek anlamı taşıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE İLGİLİ KÜRESEL ANLAŞMALAR
İklim değişikliği geçen asrın son çeyreğinden bu yana tar-
tışılıyor ve Birleşmiş Milletler (BM) Milenyum Kalkınma He-