111
EKONOMİK
FORUM
Teknoloj ayrıntılara egemen oldukça, nsanın performansını
artırması yanında onun yer n alma sürec de hızlanıyor. Bu temel
eğ l m n varlığını kabul ed yorsak; üret m stratej m z bel rlemek
gel şmelere karşı alternat fler üretmek zorundayız.
iklimi yaratan önlemler önemlidir ama kararlı bir gelişme yaratmanın
sadece yarasıdır. Öteki yarısı işyerlerindeki zihniyettir; gelişmeler kar-
şısında yaygın biçimde işyerleri yönetimlerinin algıları, kavrayışları ve
bakış açılarıdır. Üretkenliği ve verimliliği artıran, daha yüksek katma
değerli ürünlere geçişi sağlayan bir bakış açısı ülke girişimcilerinin
büyük çoğunluğunun zihniyetine sinmemişse kaynak kullanımında
ve etkili sonuçlar alınmasında umulan ile varılan sonuç arasındaki
makas açılır.
Bağımsız değişken
Genel olarak bakıldığında teknoloji işyerlerinin bağımsız de-
ğişkenidir. Teknoloji bir yerlerde gelişir, sonra yaygınlaşır; derinleşir
baskın bir eğilimhale gelir. Ülkemizdeki işyeri yönetimlerinin tekno-
lojide aşağıda sıralanan yedi özellik üzerinde düşünmeleri, interaktif
bir anlayışla gelişmeleri yönlendirmeleri gerekiyor.
Birincisi, teknoloji çok hızlı biçimde her geçen gün kendini ye-
niden üretiyor. Bu yeni gelişmeler teknolojinin iş süreçlerine nüfuz
etmesine yol açıyor. Teknoloji ayrıntılara egemen oldukça, insanın
performansını artırması yanında onun yerini alması süreci de hızla-
nıyor. Bu temel eğilimin varlığını kabul ediyorsak; üretim stratejimizi
belirlemek, gelişmelere karşı alternatifler üretmek zorundayız.
İkincisi, akıllı ve interaktif ortam yaygınlaştıkça, iş dünyasında
başarı “karşılıklı etkileşime” bağımlı hale geliyor. İşyeri yönetimleri,
geleneksel rekabet araçları yerine, etkileşimi yönetmeye önem
vermezlerse bir yerde tökezlemeleri kaçınılmaz hale geliyor.
Üçüncüsü, insanoğlunun alışveriş içinde olduğu her şey çok
sayıda elektronik araç-gereçlerle donatılıyor. Bugün sensörlerin (alı-
cıların) kullanılmadığı hemen hemen hiç bir ürün yok gibi. Akıllı ve
bağlantılı ürünler yaşamımızı çok yakın bir gelecekte derinden etki-
leyecek. İş yaşamının bu bağımsız değişkenini yakından izlemeyen,
olası etkileri konusunda kaliteli fikri olmayan işyeri yönetimlerinin
başarı şansı olabilir mi?
Dördüncüsü, iletişimdeki gelişmeler insanların birbirleriyle
ve çevrelerindeki canlı ve cansız varlıklarla ilişkilerin alabildiğine
sıkılaştırıyor. Dil engeli de yakın bir gelecekte kalkacak. Çok farklı
kültür ve algılara sahip olan insanlar birbiriyle iletişim haline olacak.
Ulaşılabilirlik ve erişilebilirlikteki bu hızlı gelişmenin talep koşullarına,
faktör koşullarına, karşılıklı bağımlılıklarda ve rakip stratejilerindeki
değişmeleri hızlandırmasının olası etkilerini hesaba katmayan işyeri
yönetimleri ciddi sorunlarla yüzleşecektir.
Beşincisi, bütün ilişkilerin tek bir platformda yürütülmesini sağ-
layacak teknolojik düzeye geçilmesi olasılığı yüksektir. Bu aşamaya
gelindiğinde, sosyo-ekonomik yapılar köklü bir değişime uğraya-
caktır. Platform yapılarındaki gelişmelerin bugünkü uygulamalarını
ve olası gelişmelerini analiz etmeden iş yerlerini başarılı biçimde
yönetemeyiz.
Altıncısı, insanlık ve insanlığın sorunlarına ilişkin “ortak dil”
oluşacağına ilişkin belirtiler oldukça güçlüdür. Bu ortak dil, yeni bir
insanlık düzeni kurmak için fırsat olduğu kadar, farklı kültürlerde
ani temasların yaratacağı sorunlar da artacaktır. Önemli olan iş yeri
yönetimlerinin bu yeni ilişkilerin olası etkilerini öngörmeleridir.
Yedincisi, dünyada bilinen bir işi en iyi yapanlar kadar yapabilme
yetkinliği olan hünere teknoloji hızla ulaşabiliyor. O zaman hünere
akıl katma anlamına gelen“yaratıcı işlere”odaklanmadan var olma-
nın imkanı kalmıyor.
Zihniyet önemli
Kalkınmanın hızlandırılması, “uygarlık tasavvurumuz ve onu
yönlendiren zihniyetimizle”çok yakından ilgilidir. Uygarlık tasavvuru-
muz, insanlığın ortak değerleri üzerine kurulu olmalıdır. Zihniyetimiz
de bize uygarlığın geldiği düzeye yaklaştırıcı değer ölçülerine göre
biçimlenmelidir.
Uygarlığın belirleyici etkenlerinden biri, bilim ve teknolojideki
gelişmelerin yarattığı eğilimlerin yakından izlenmesini gerektirir.
Yukarıda teknolojide gözlenen bazı gelişmelere kısaca değinildi.
Şimdi hepimize düşen görev var: Bireyler, topluluklar, toplum, kuru-
luşlar, kurumlar hep birlikte çağın değişmelerine uyumu sağlayacak
“zihniyet” üzerine odaklanmalıyız. TOBB gibi büyük ve etkin kuru-
luşların toplumun geleceğini ilgilendiren gelişmelere dikkat çeken
projeleri gündeme taşıması gerekiyor. Endüstri 4.0 aşaması TOBB
Başkanı’nın gündeme taşımasından sonra nasıl toplumun derinlik-
lerine sinmişse, yeni dünya düzenini yaratacağını düşündüğümüz
teknolojik gelişmelerle ilgili tartışmanın da güçlü STK’lar tarafından
başlatılması yararlı olacaktır.
İlber Ortaylı’nın sık sık vurgu yaptığı,“Bizim temel sorunumuz iş
yapma tarzımızdır”genellemesine katılıyorum. Sorunları sadece dile
getirmek yetmiyor; ürettiğimiz projelerden kimlerin, hangi kuruluş
ve kurumların sorumlu olduğunu, zamanlamasını ve sorgulanma bi-
çimini de belirlemek gerekiyor.Yeni gündemi mutlaka netleştirmeli,
ayrıntılarıyla örgütlemeli ve işleyen bir mekanizmalar yaratmalıyız.