Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  109 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 109 / 132 Next Page
Page Background

109

EKONOMİK

FORUM

Telif hakkı: Project Syndicate, 2016.

www.project-syndicate.org

Bu savaşın bedel , Amer kan vekâlet savaşçılarının tahayyül

ett ğ nden çok daha yüksek ve çok daha tehl kel d r. Sur ye’de b r rej m

değ ş kl ğ ne yönel k olarak ABD öncülüğünde sürdürülen savaşa

Amer kan halkının güçlü b r şek lde “hayır” d yeceğ ne nanıyorum.

Suriyeli isyancıların silahlandırılması için CIA’ye 2013 yılında gizli bir

talimat verdiğini nihayet Ocak ayında haberleştirdi. Habere göre,

silahların finansmanı büyük ölçüde Suudi Arabistan tarafından sağ-

lanırken, CIA de Obama’nın talimatları çerçevesinde organizasyon ve

eğitim desteği sağlıyor.

Maalesef bu haber, ABD hükümeti tarafından fazla irdelenmeden

ve New York Times tarafından izlenmeden kaybolup gitti. Kamuoyu

karanlıkta bırakıldı: CIA-Suudi işbirliği ile yürütülen operasyonların

boyutu nedir? ABD, Suriye’ye yılda ne kadar para harcıyor? Suriyeli

isyancılara ABD, Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve diğer ülkeler tara-

fından ne tür silahlar veriliyor? Silahlar hangi gruplara gidiyor? ABD

askerlerinin, havadan koruma sağlayan personelin ve diğer personelin

savaştaki rolü nedir? ABD hükümeti bu sorulara yanıt vermiyor ve ana

akımmedya da bu soruların yanıtlarını aramıyor zaten.

Obama, Amerikan halkına Suriye’de herhangi bir kara harekatına

dahil olmayacağını defalarca söyledi. Ancak ABD halkı, hükümetin

kısa açıklamalarıyla birkaç ayda bir ABD özel kuvvetlerinin Suriye’de

konuşlandırıldığına dair bilgilendiriliyor. Pentagon ise ABD’nin ön

cephede yer aldığına dair haberleri rutin olarak reddediyor. Ama Rusya

ve Esad yönetimi geçenlerde Suriye’nin kuzeyinde isyancıların kalesi

sayılan bölgeleri bombaladığında ve top ateşine tuttuğunda, ABD

bu saldırıların bölgede bulunan Amerikan askerileri için bir tehdit

oluşturduğunu Kremlin’e bildirmişti.

ABD halkına bilgi verilmedi

ABD halkına bu askerlerin görevi, maliyeti veya Suriye’deki karşıt-

ları konusunda herhangi bir bilgi verilmedi.

Arada bir sızan haberler, araştırmacı gazetecilerin yaptığı haberler,

diğer hükümetlerin açıklamaları ve ABD’li resmi makamların nadiren

yaptığı açıklamalar sayesinde anlıyoruz ki ABD, hem Esad’ı devirmek,

hem de IŞİD ile mücadele etmek amacıyla CIA tarafından koordine

edilen ve halen devameden bir savaşa aktif olarak dahil olmuş durum-

da. Amerika’nın Esad’ı devirmeye yönelik mücadeledeki müttefikleri

arasında Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve bölgedeki diğer ülkeler

bulunuyor. ABD, isyancı güçlere silah, eğitim, özel kuvvetler desteği,

hava desteği, lojistik ve diğer ülkelerden paralı asker desteği sağlayarak

milyarlarca dolar harcadı. ABD’nin müttefikleri de milyarlarca dolar

harcadı. Toplam ne kadar harcandığını bilmiyoruz.

ABD halkına alınan bu kararlarla ilgili hiçbir söz hakkı tanınmadı.

ABD Kongresi’nden yetki veya bütçe onayı da istenmedi. CIA’in rolü

asla açıklanmadı veya meşru kılınmadı. ABD’nin eylemlerinin ulusal

ve uluslararası hukuka uygunluğu, ABD halkı veya dünya önünde asla

savunulmadı. ABD’nin askeri-endüstriyel cenahınınmerkezinde bulu-

nanlar açısından bu gizlilik tam da olması gerektiği gibi. Onlara göre,

Kongre’nin 15 yıl önce 11 Eylül saldırılarının faillerine karşı askeri güç

kullanmak konusunda verdiği yetki, Başkana ve orduya Orta Doğu ve

Afrika’da gizli savaşlar yürütmesi konusunda da verilmiş bir açık çektir.

ABD, neler yaptığını kendi halkına neden açıklamak zorunda kalsın?

Bu, operasyonları tehlikeye atabilir ve düşmanı güçlendirebilir. Halkın

bilmesine gerek yok.

Savaş en son çare olmalı

Ben farklı bir görüşe inanıyorum: savaş en son çare olmalı ve

demokratik denetime tâbi olmalıdır. Bu görüşe göre, Amerika’nın

Suriye’deki gizli savaşı, hemABD Anayasası (ki savaş ilan etme yetkisini

yalnızca Kongre’ye vermiştir), hemde Birleşmiş Milletler Sözleşmesine

aykırıdır. ABD’nin Suriye’deki iki cepheli savaşı, gülünç ve pervasız bir

kumardır. Esad’ı devirmeye yönelik ABD öncülüğündeki çabaların

amacı, Obama ve Clinton’ın zaman zaman öne sürdüğü gibi Suriye

halkını korumak değil, İran ve Rusya’ya karşı bir vekâlet savaşı yürüt-

mektir ve savaş meydanı da bir şekilde Suriye oldu.

Bu savaşın bedeli, Amerikan vekâlet savaşçılarının tahayyül etti-

ğinden çok daha yüksek ve çok daha tehlikelidir. ABD Esad’a karşı sava-

şını sürdürdükçe, Rusya da Esad’a askeri desteğini artırdı. Rusya’nın bu

desteği, ABD ana akım medyasına göre bir meydan okuma: Kremlin,

ABD’nin Suriye hükümetini devirmesini hangi cüretle engelleyebilir?

Sonuç olarak Rusya ile giderek büyüyen diplomatik bir çatışmaya

girildi ve bu çatışma daha da tırmanabilir ve istenmese de askeri ça-

tışmaya kadar varabilir. Bunlar, yasal inceleme ve demokratik denetime

tâbi olması gerekenmeseleler. Suriye’de bir rejimdeğişikliğine yönelik

olarak ABD öncülüğünde sürdürülen savaşa Amerikan halkının güçlü

bir şekilde“hayır”diyeceğine inanıyorum. Amerikan halkı, – IŞİD’in ber-

taraf edilmesi de dahil – güvenli bir şekilde yaşamak istiyor, ama aynı

zamanda Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Orta Amerika, Afrika ve Güney

Doğu Asya gibi ülke ve bölgelerde ABD öncülüğünde yürütülen rejim

değiştirme çabalarının uzun ve felaketle sonuçlanan tarihini de biliyor.

ABD’nin güvenlikçi devletinin gerçekleri söylemeyi reddetmesinin

esas nedeni de bu. Amerikan halkı, sürekli savaş halini değil, barışı

tercih edecektir. Obama’nın kendi kötü mirasını onarmak için birkaç

ayı kaldı. Amerikan halkına samimi davranmakla başlayabilir bu işe.