EKONOMİK
FORUM
90
İNCELEME
lemler fazlası veya doğal kaynak geliri ol-
mayan ülkelerde de kurulabilmektedir. AB
ülkelerinde bunu izlemek mümkündür:
Örneğin İtalya 2011 yılında bu tür bir fon
kurmuş 2016 yılında geliştirmiştir.
Firmalara sermaye katkısı veriyor
Fon stratejik olduğu düşünülen fir-
malara sermaye katkısı vermektedir. Aynı
şekilde İrlanda da 2014 Aralık ayında ben-
zer amaçlarla “Irish Strategic Investment
Fund” oluşturulmuştur. Latin Amerika’da
Brezilya’da 2008 yılında benzer bir fon
kurmuştur. Bu fonlar kendi aralarında iş-
birliği yaparak ortak yatırım da yapabil-
mektedir. Rusya’da 2011 yılında kurulan
Russian Direct Investment Fund Rusya’ya
stratejik alanlarda FDI özendirmek için ya-
tırım yapacak yabancı yatırımcılarla ortak
şirket kurabilmekte, yani sermaye desteği
vermektedir.
Yasaya göre Türkiye Varlık Fon’un ama-
cı sermaye piyasalarında araç çeşitliliği
ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçin-
de kamuya ait olan varlıkları ekonomiye
kazandırmak, dış kaynak temin etmek,
stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak
etmek. Bu amaç fonksiyonu çok kapsamlı
ve muğlak olmasına rağmen endişelerimi
artıran asıl hususlardan ilki fonun kurumsal
örgütlenmesi.
Yasaya göre Başbakanlığa bağlı ve ser-
mayesi Özelleştirme Fonu tarafından sağ-
lanan, yöneticileri Başbakanlık tarafından
atanan bir şirket kuruluyor ve bu şirket
Varlık Fonunu ve bu fona bağlı olarak kuru-
labilecek alt fonları yönetiyor. Bu kuşkusuz
olası bir yöntem. Fonların nasıl yönetilece-
ği şirketin çıkartacağı Varlık Fonu içtüzüğü
tarafından belirlenecek. Ayrıca şirket Ba-
kanlar Kurulu’na fon ve alt fonlara ilişkin 3
yıllık “stratejik yatırım planı” sunacak.
Müdebbir olmak gerekiyor
Ulusal Varlık Fon yöneticileri 2008 yılın-
da bir araya gelerek bu tür fonların uyması
gereken ilkeleri Santiago ilkeleri olarak ya-
yınlamışlar. Buna göre fonların kuruluşları
genellikle 3 türde olabiliyor: Ayrı bir tüzel
kişiliği olan bir fon; bir kamu şirketi aracılı-
ğıyla işletilen fon ve tüzel kişiliği olmayan,
maliye veya merkez bankaları tarafından
işletilen varlıklar. Bizim fonumuz birinci
ve ikinci türün karışımı gibi. Hem şirke-
tin hem de fonun tüzel kişilikleri var. Ben
1998-2003 verileri "Bütçede Gider Tahminlerinin Aşılması ve Ekonomik Etkileri" Müslüm
Parlak, Sayıştay Dergisi sayı 59'dan; kalan veriler Kesin Hesap Kanunlarından alınmıştır.
2015 yılı Tahmini "2016 Yılı Kamu Borç Yönetimi Raporu"'ndan alınmıştır.
Oysa yine 5018 sayılı Kanun’un 23/3
maddesi personel ödeneklerinden başka
ödeneklere aktarma yapılmasını yasaklı-
yor. Bu yasak da yıllık bütçe kanunlarına
konulan bir muafiyet maddesi ile aşılıyor.
Bir elin yaptığını diğer el bozuyor.
Geçmişte de tamamlayıcı ödenek uy-
gulaması vardı. Yeni değil. Ama geçmişin
mali disiplini bozan uygulamalarını bir
kenara bırakmamış mıydık?
Ekonomik boyutu var
Aslında daha önce de bu uygulama-
nın sorunlu olduğunu dile getiren çeşit-
li uzmanlar var. Bu yazılardaki eleştiriler
haklı olarak bu uygulamayla hükümetin
Meclis’e ait olan bütçe hakkını gasp ettiği
yönünde. Vurgulanması gereken bir de
ekonomik boyutu var: kamuoyuna açıkla-
dığınızdan daha fazla harcıyorsanız maliye
politikasının öngörülebilirliğini azaltıyor-
sunuz, sürpriz yaratıyorsunuz demektir.
Bu da istikrar ve maliye politikanızın itibarı
açısından pek iyi değildir. Açıkladığınız
rakamları kimse ciddiye almaz. Ekonomik
aktörler sizin beyanlarınıza ve hedeflerini-
ze bakarak hareket etmemeye başlarlar.
İnandırıcılık para politikası kadar maliye
politikası için de gereklidir. Gelirin de nere-
deyse bütçede öngörülen gelir tahmininin
çok üzerinde artmış olması, dolayısıyla
bütçe açığının kağıt üzerinde çok değiş-
memiş olması da fark etmez, hatta bu da
ilave bir sürpriz unsurudur. Eksik bir mali
disiplin anlayışını yansıtır.
Tablodan görebileceğiniz gibi bu ta-
mamlayıcı ödenek uygulaması Sayıştay’ın
da müsamahası ile 1998’de binde 4’ten
2015’te %7’i geçen bir orana ulaşarak bir
anlamda kurumsallık kazanmış gibi gö-
züküyor. Umuyoruz ki bu uygulamaya bir
son verilir.
Türkiye Varlık Fonu
Endişelerimi artıran diğer bir konu
geçtiğimiz günlerde yasalaşan Türkiye
Varlık Fonu kurulmasına ilişkin yasa. Bi-
lindiği gibi Ulusal Varlık Fonları giderek
dünyada popülarite kazanan bir uygula-
ma. Varlık Fonları’nın toplam portföy bü-
yüklüklerinin 7 – 8 trilyon dolara ulaştığı
tahmin ediliyor. Bu tür fonların kaynakla-
rı genellikle ödemeler dengesi fazlaları
(Çin-Kore vb.) veya emeklilik fonları (ABD,
Kanada, Danimarka vb.) olabildiği gibi bir
doğal kaynak veya maden gelirleri (Katar,
Norveç, Rusya vb.) de olabilir. Fonların
temel hedefleri nakit imkanlar için bel-
li bir risk toleransı kapsamında yüksek
getiri edecek yatırım alanlarında değer-
lendirmek, bir doğal kaynak veya maden
fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı maliye
politikasının ve ekonominin dengesini
korumaktır. Bir diğer amaç ekonominin
gereksinim duyduğuna inanılan stratejik
alanlarda yurt içinde veya dışında yatırım
yapmaktır. Bu, belli stratejik sektördeki
firmalara destek olmak (örneğin onların
sermayelerine katılmak) olabileceği gibi
belli yenilikçi girişimlerin hayata geçiril-
mesi için girişim sermayesi olarak işlev
görmek olabilir. İşte bu tür fonlar cari iş-
1998* 1999 2000 2001 2002 2003 2005 (Mio TL)
Genel Bütçe
Giderleri
15.614
28.084
46.705
80.579
115.485 140.054 143.685
Tamamlayıcı
Ödenek
69
835
261
1.371 1.284 866
4.033
TÖ/GBG
0,4% 3,0% 0,6% 1,7% 1,1% 0,6% 2,8%
2006 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Genel Bütçe
Giderleri
175.084 257.742 281.907 306.648 344.513 396.705 428.396 464.163
Tamamlayıcı
Ödenek
3.031 9.816 14.986 6.546 15.057 9.284 14.179 33.000
TÖ/GBG
1,7% 3,8% 5,3% 2,1% 4,4% 2,3% 3,3% 7,1%