EKONOMİK
FORUM
92
İNCELEME
artmasının sorun olmayacağı düşünüle-
bilir. Ancak c) ve d) fıkralarında sayılanlar
da aslında karşılığında bir yükümlülük
yaratan kaynaklar. Yani son kertede bir
borçlanma aracı gibi yükümlülük yaratı-
yorsunuz. Eğer doğrudan borçlanmıyorsa-
nız da bir varlığa veya varlığın muhtemel
gelirlerine (burada varlık kelimesi yerine
proje koyabilirsiniz; çok fazla değişmez)
dayalı bir menkul kıymet ihraç ediyorsanız
bunun adı ne olursa olsun, özellikle de
uluslararası piyasada Türkiye riskine ilişkin
fon havuzunun bir parçası olarak değer-
lendirilecektir. Hazine garantisinin olup
sı gelir, kaynak ve varlıklardan; Bakanlar
Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna
aktarılmasına veya Şirket tarafından yö-
netilmesine karar verilenlerden,
c)
Türkiye Varlık Fonu tarafından yur-
tiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasala-
rından ilgili mevzuat kapsamında yer alan
izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan
finansman ve kaynaklardan,
ç)
Para ve sermaye piyasaları dışında
diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve
kaynaklardan oluşur.
Bu kaynaklar arasında en somutu a)
fıkrasındaki “özelleştirme gelirleri” olarak
gözüküyor. b) fıkrasında ifade edilen “ih-
tiyaç fazlası gelir” ifadesi çok muğlak ol-
duğu gibi bunların ne olduğu da belirsiz.
İşsizlik fonu kastediliyorsa, örneğin, bu fo-
nun çok önemli bir kısmı Hazine’nin ihraç
ettiği risksiz Devlet İç Borçlanma Senet-
lerine (DİBS) yatırılmış durumda. Aslında
özelleştirme fonu gelirlerinden önemli bir
kısmının da bütçeye aktarıldığı düşünül-
düğünde a) ve b) fıkrası kapsamında Fona
aktarılacak kaynakların aslında devletin
borçlanmasını artırabileceği ortaya çıkı-
yor. Diyelim ki öyle. Kamu borç stoku %
30’lar düzeyindeyken bunun bir miktar