EKONOMİK
FORUM
112
1930-39 dönemi iktisat politikaları belir-
leyen kadrolar iki ana düşünceyi ön planda
tuttular. Korumacılık ve devletçilik. Bu yıllarda
dünya ekonomisi sıkıntı içinde çalkalanır-
ken Türkiye ekonomisini dışa kapatarak ve
tasarruf ederek devlet eliyle kalkınma ve
sanayileşme modelini benimsedi.
Kalkınma yolunda sanayileşmeden
başka çaresi olmayan, geçmişte yaşadığı
acı deneyimlerle yabancı sermayeye ürkek
bakan, teknolojisi, insan kaynağı kısıtlı bir
ülkenin can havli ile bulduğu devletçilik
sisteminin ne kadar başarılı olduğunu ileriki
sayfalarda göreceğiz.
1930’a gelindiğinde Türkiye ekonomik
yönden daha bağımsız hale gelmişti. Lozan
Konferansı’nda kaldırılamayan ve hala 1929’a
kadar dışa bağımlı olan dış ticaret ve kambiyo
yükümlülükleri 1929’da kaldırıldı. 1930 yılında
Merkez Bankası kuruldu ve kambiyo rejimini
düzenleme ve para basma yetkisi aldı.
Sanayileşmede yeni hedef...
Yeni gümrük tarifelerini düzenlemek
de bu yıllarda hükümetin yetkisine geçti.
Atatürk ve kadrosu 1930’da sanayileşme ko-
nusunda karar vermelerine rağmen nasıl bir
sistemve teşkilatla kalkınacakları konusunun
belirlenmesi 1932’ye kadar sürdü.
Sanayileşmede hedef, bütün ulusal kay-
nakları harekete geçirmektir. Sanayileşme-
de cumhuriyet kadroları ekonomik güçten
yoksun bir cumhuriyetin yaşama şansını
zayıflatacağından korkmaktadırlar. İnönü
kendisine Lozan’da söylenen “Geleceksiniz,
diz çökeceksiniz!” sözünün etkisi altındadır.
Bütçe açıklarından korkmaktadır. Cumhuriyet
hükümetleri sanayileşmeyi büyük bir arzu ile
istemekle beraber sanayileşmede yabancıya
muhtaç olmama, kendi olanakları ile kalkın-
ma prensibini de hiç elden bırakmazlar. Bü-
tün bu düşünceler ve çalışmaların meyvesi
1. Beş Yıllık Sanayi planı oldu.
Plan ve programa yönelen ülke Türkiye
Dünya Savaşı’ndan sonra Batı bloğunda
yer alan demokratik ülkeler arasında ekono-
mik planlar hazırlayan ilk ülke Türkiye oldu.
Türkiye 1930’dan sonra İzmir İktisat Kong-
resi’nde belirlediği kapitalist modeli kısmen
terk ederek sosyalist denebilecek planlı kal-
kınma modeline geçti. O yıllarda yabancı
sermayeye karşı tutum da değişmişti.
İktisat Vekili Celal Bayar 1933’de“Bumem-
leketin çocukları sanayi kurulsun diye büyük
bir yükün altına girerken bunun nimetlerini
ecnebilere kaptıracak değiliz”diyordu.
İlk beş yıllık plan
Birinci Beş yıllık Sanayi Planı’nda ilkeler
şöyle belirlendi;
1-
Hammaddeleri Türkiye’de bulunan
sanayilerin öncelikle ele alınması,
2-
Çok büyük finansman gerektirmeyen
sanayinin devlet tarafından kurulması,
3-
Kurulacak sanayinin Türkiye’nin ihti-
yaçlarına cevap vermesi,
4-
Sanayin kurulacağı bölgelerin seçi-
minde stratejik planlamaya önem verilmesi.
Hangi sanayi kolları belirlendi?
Bu ilkeler doğrultusunda kurulacak sana-
yi kolları şöyle belirlendi:
✓
Suni İpek - Gemlik
✓
Semikok Zonguldak
✓
Gülyağı- Isparta
✓
Demir Çelik –Karabük
✓
Kağıt -İzmit
✓
Kükürt-.Keçiborlu
✓
Süngercilik- Bodrum
✓
Cam-Paşabahçe
✓
Pamuklu dokuma - Bakırköy, Kayseri,
Ereğli, Nazilli, Malatya, Bursa Merinos
✓
Kendir- Kastamonu
Bunların hepsi 1938’e kadar gerçekleşti.
Plan 17 Nisan 1934’de açıklandı. İlk Beş
Yıllık Sanayi Planı’na esas olan hazırlık araş-
tırmaları Prof. Orlof başkanlığında bir Sovyet
uzman heyetinin ülkenin çeşitli bölgele-
rinde yaptıkları incelemelerden sonra Türk
uzmanların da katılımı ile hazırladıkları rapora
dayanmaktadır. Raporda, başta tekstil sanayi
olmak üzere kimya, maden, demir-çelik, ken-
dir-keten, kağıt-selüloz, kükürt, seramik gibi
iş ve sanayi kolları yer alıyordu.
Tüm bunlar 1. Beş Yıllık Sanayi Progra-
mı’nın konuları oldu. Plan iki ana bölümden
oluşmaktaydı: Birinci kısımda dokuma, ma-
den, selüloz, seramik, kimya sanayi dalların-
EKONOMİ TARİHİ
Fabrikanın deniz tarafından görünümü.