EKONOMİK
FORUM
70
ARAŞTIRMA
bununla birlikte artık sektörün devlet ta-
rafından desteklenmesi ve katma değeri
artıracak yatırımların hızlandırılması gerek-
tiğini ifade ediyor.
Katma değeri yüksek ürünlerde
yatırımlar sürüyor
Türkiye çelik sektöründe katma değeri
yüksek ürünlere yönelik yatırımların sürdü-
ğünü belirten sektör temsilcileri, bununla
birlikte söz konusunu yatırımların sektörün
potansiyelini yansıtamadığını dile getiriyor.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu
(AKÇT) ile yapılan Serbest Ticaret Anlaşma-
sı’nın sektöre devlet yardımlarını yasaklayan
hükümleri bulunduğunu aktaran temsilci-
ler, dolayısıyla sektörün bu alanda yapacağı
yatırımların sınırlandırıldığının altını çiziyor.
AKÇT Anlaşması’nın imzalandığı 1996 yı-
lından bu yana sektörün ihtiyaç ve önce-
liklerinin değiştiğine işaret eden uzmanlar,
anlaşmanın günün koşullarına göre revize
edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Sektörün yoğunlaştığı yüksek katma
değerli ürünlere geçişe ve teknolojik dönü-
şüme imkan sağlayacak yatırımlara devlet
desteği verilmesinin, sektörün yatırımlarını
hızlandıracağı ve dış ticaret açığının azal-
masına katkı sağlayacağı belirtiliyor.
Ar-Ge’deki düzenlemeler
sektöre olumlu yansıyacak
Sektör aktörleri, bununla birlikte Ar-Ge
mevzuatındaki düzenlemelerin, yüksek
katma değerli ürünlere geçişi olumlu yön-
de etkileyeceği yorumunu yapıyor. Global
pazarda artık alışılagelen mevcut ürün-
lerin eskisi gibi talep görmediğinin altını
çizen sektör temsilcileri, özellikle katma
değeri yüksek ürünlere daha fazla yatırım
yapılarak, bu ürünlerin ihracattaki payının
artırılması gerektiğini vurguluyor. Böylece
sektördeki kârlılık oranlarının da yüksele-
ceği belirtiliyor. Mevcut durumda, ürünlerin
düşük katma değerinden dolayı kârlılığın
istenilen seviyeye çıkarılamadığını söyleyen
uzmanlar, katma değeri yüksek olan ürün-
lerin ihracattaki payının düşüklüğünden
dolayı, gelirin de düştüğünün altını çiziyor.
Öte yandan devletten yardım alamayan
sektör, iç piyasada ve ihracatta, özellikle
Çin’in devlet destekli ve dampingli çelik
ürünleri ile rekabet etmek durumunda ka-
lıyor. Bu da son üç yıldan bu yana sektö-
rün üretim ve ihracatının gerilemesine yol
açıyor. Globalde atıl kapasitelerin artması
ve piyasa bozucu ticaret uygulamalarının
yaygınlaşması, yerli firmaların uluslararası
rekabette gerilemesine neden oluyor.
Sektörde dampingli satış
uygulamaları artıyor
Kapasite ve arz fazlalığının arttığı global
pazarda, ticaret dengelerini sarsan, dam-
pingli satış uygulamaları artıyor. İhracatın
giderek zorlaştığını vurgulayan uzmanlar,
çelik tüketiminin yoğun olduğu ülkele-
rin kendi çelik üreticilerini korumak için
kapılarını ithal ürünlere kapatma eğilimi
gösterdiğini kaydediyor.
Sektör temsilcilerine göre dampingli ve
devlet destekli çelik ithalatını durduran pa-
zarlar, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ithalat
tehdidinin artmasına neden oluyor. Özellikle
iç piyasalarındaki tüketimdüşüşü nedeniyle,
çok yönlü devlet desteklerinden yararlanan
Çin ve Rus üreticiler, maliyet kaygısı gözet-
meksizin, büyük zararlar pahasına, düşük
fiyatlarla ihracattaki faaliyetlerini artırıyor.
Globalde çelik üretiminin yarısını gerçekleş-
tiren veTürkiye’nin çelik üretiminin dört misli
çelik ihraç eden Çin’in, maliyetlerin altında
seyreden satış politikaları, global pazarda
çelik fiyatlarını aşağı çekiyor. Bu da devlet
yardımından yararlanamayan Türkiye gibi
pazarlardaki üreticileri olumsuz etkiliyor.
Türkiye, üretimi en hızlı
gerileyen üçüncü ülke
Dünya Çelik Derneği (Worldsteel) ve-
rilerine göre, 2015 yılında globalde ham