EKONOMİK
FORUM
76
ARAŞTIRMA
ma değeri yüksek ürünlerin imalatına yönelik
yatırımlar yapılmalı. Özellikle gelişmiş ülkeler
Endüstri 4.0’a odaklanıyor. Türkiye’deki firma-
ların da bu gelişmeleri yakından takip etmesi
gerekiyor. Ancak bu şekilde piyasanın tercih
ettiği ürünler üretilebilir ve tüketiciler ile
buluşturulabilir.
İhracat, miktarda yüzde 1 arttı
Global pazardaki olumsuzluklar ve siyasi
belirsizlikler 2015 yılında sektörü olumsuz
etkiledi. 2015’te çelik ihracatı değerde 9.9
milyar dolar oldu. 2016'nın Ocak-Eylül dö-
neminde ise ihracat miktarda 2015’in aynı
dönemine göre yüzde 1 arttı ve 12.3 milyon
tona ulaştı. Sektörün aynı dönemde değer-
deki ihracatı ise 2015’in ocak-eylül dönemine
göre yüzde 13.4 düşerek, 6.7 milyar dola-
ra geriledi. Ortadoğu, Avrupa Birliği, Kuzey
Amerika ve Kuzey Afrika en çok ihracat yapı-
lan bölgeler oldu. 2016'da ihracatınmiktarda
2015’e göre yüzde 2 artacağı öngörülüyor.
Global pazarda yeri ne?
Türkiye ekonomisinin itici güçleri arasın-
da yer alan çelik sektörü, 2000 yılında 14.3
milyon tonu bulan üretimini 2012 yılında
35.9 milyon tona çıkardı. Sektör 2012 yılında
ihracatta 19.8milyon tona ulaşırken, globalde
üretimde 8’inci, ihracatta 7’inci, inşaat çeliği
ihracatında da birinciliğe yükseldi. 2012 yı-
lından sonra global pazardaki ve Türkiye’de-
ÜRETİM, DEĞERİNDE SATILAMIYOR
KÂRLILIK İSTENİLDİĞİ GİBİ OLMUYOR
Namık EKİNCİ
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu Başkanı
ki olumsuzluklar sektörü fazlasıyla etkiledi.
Sektör 2015 yılında 31.5 milyon tona düşen
üretim miktarı ile global sıralamada 9’uncu-
luğa, 16.1 milyon ton ihracatla da 10’uncu-
luğa ve inşaat çeliği ihracatında ise 2’nciliğe
geriledi. Bu nedenle sektörün global pazarda
tanıtmak ve pazar payını artırmak amacıyla
çalışmalar sürüyor. Türkiye çelik sektöründe
bugün itibarıyla 35 bin kişi doğrudan istih-
dam edilirken, dolaylı istihdam ise 200 bin
kişiye ulaştı.
Olumsuz baskılar etkiledi
Son beş yıllık ihracat ve üretim rakamla-
rına bakıldığında sektör üzerindeki olumsuz
baskıların yansıması daha net görülüyor.
2011 yılında üretim 34.1 milyon ton, ihracat
ise 18.1 milyon tonu buluyordu. 2012 yılında
ise 35.9 milyon tonluk üretim ve 19.8 milyon
tonluk ihracat yapıldı. Üretim 2013 yılında
34.7 milyon tona, 2014’te ise 34 milyon tona
düştü. 2013 yılında 18.4 milyon tonluk ihra-
cat yapılırken, 2014’te 17.5 milyon tona geri-
ledi. 2015 yılında ise üretim31.5milyon tona,
ihracat ise 16.1 milyon tona kadar düştü. Öte
yandan sektörün yine son beş yıllık yarı ma-
mul ve mamul çelik ithalatı incelendiğinde,
2011’de ithalat 11.9 milyon ton iken 2012 yı-
lında bu rakamın 13.5 milyon ton seviyesine
ulaştığı görülüyor. 2013 yılında 16.2 milyon
ton, 2014’te 14.8 milyon ton, 2015 yılında ise
20.6 milyon tonluk ithalat yapıldı.
Özellikle gelişmiş ülkeler
Endüstri 4.0’a odaklanıyor.
Türkiye’deki firmaların da bu
gelişmeleri yakından takip
etmesi gerekiyor. Ancak bu
şekilde piyasanın tercih ettiği
ürünler üretilebilir ve tüketiciler
ile buluşturulabilir.
T
ürkiye çelik sektörü, 2015 yılı veri-
lerine göre ihracat miktarıyla glo-
balde 10’uncu sırada yer alırken,
ihracat geliriyle 13’üncü sırada
bulunuyor. Türkiye, ortalama birim satış fiyatı
sıralamasında ise 17’inci sırada. Türkiye çelik
sektörünün küresel ölçekte gerilemesi, üre-
timin büyük bir bölümünü tam değerinde
satamayıp kârlılığı istenilen seviyeye çıka-
ramamasından kaynaklanıyor. Daha önemli
neden ise katma değeri yüksek ürünlerin
ihracattaki payının düşük olması. Dolayısıyla
ithal edilen ve yurtiçinde üretilemeyen kat-