Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  72 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

72

ARAŞTIRMA

milyon tona yükseldi. Sektörün yassı çelik

üretim kapasitesinin yurtiçindeki ihtiyacı

rahatlıkla karşılayabilecek seviyelere ulaş-

tığını belirten sektör temsilcileri, bunun-

la birlikte 2015 yılında sektörün kapasite

kullanım oranının yüzde 44 seviyesinde

kaldığı bilgisini veriyor. 10 milyon tonluk

kapasitenin kullanılmadığını vurgulayan

uzmanlar, ağırlıkla Çin, Rusya ve Ukray-

na’dan olmak üzere, 8.6 milyon tonluk rekor

seviyelerde ithalat yapıldığını kaydediyor.

İthalattaki büyüme

endişe verici boyutta

2015 yılındaki yüzde 28 ithalat artışının

ardından, 2016'nın Ocak-Ağustos döne-

minde de yassı çelik ürünleri ithalatı yüzde

9 arttı. İthalattaki büyümenin endişe verici

boyuta ulaştığını aktaran sektör temsil-

cileri, artan dampingli, devlet destekli ve

kalitesiz çelik ithalatının, Türkiye çelik sek-

törünün üretim ve ihracatını baskı altında

tuttuğu yorumunu yapıyor. Sektörün karşı

karşıya kaldığı haksız rekabetten dolayı za-

rar gördüğünü ifade eden sektör aktörleri,

2016'nın ilk sekiz aylık dönemine bakıldı-

ğında, Türkiye’nin çelik ürünleri ihracatı

sabit kalırken, ithalatın yüzde 1.7 oranında

arttığını belirtiyor. İhracatın ithalatı kar-

şılama oranının ise yüzde 93’e gerilediği

kaydediliyor.

Çelik tüketimin fazla olduğu gelişmiş

pazarlarda yerli girdi bilinci ile hareket edil-

diğini ve böylece ithalat baskısının aşıldığı-

nı vurgulayan sektör temsilcileri, dolayısıyla

çelik kullanıcısı ülkelerin de rekabetçi bir

şekilde global pazara ürün verebildiğinin

altını çiziyor. Türkiye’de ise düşük fiyatlarla,

hatta zaman zaman kalitesiz ürünler tercih

edilerek gerçekleştirilen girdi ithalatının,

nihai ürün ihracatına kayda değer bir kat-

kısının bulunmadığı gözleniyor. Önemli

çelik üreticisi ve ithalatçısı konumundaki

ABD’nin dampingli ve teşvikli çelik ürün-

leri ithalatının önüne geçmek için, ithal

ürünlere yüzde 520’ye varan ilave vergiler

uyguladığı aktarılıyor. Kanada, AB, Meksika,

Brezilya, Hindistan, Vietnam, Pakistan, Mısır

gibi çelik ithal eden çok sayıda ülkenin

kendi sanayilerini korumak amacıyla önlem

aldığını belirten uzmanlar, buna karşılık

Türkiye’nin bu konuda yavaş hareket ede-

rek, dampingli ithalatı sınırlayıcı bir önlem

almadığını, bununda sorunu derinleştirdi-

ğini ifade ediyor.

Globalde atıl kapasiteye rağmen, Türkiye

dışında serbest ithalatın yapılabildiği başka

bir ülke bulunmadığını ileten uzmanlar, yıl-

lardır üzerinde çalışıldığı ve tüm hükümet

programlarına girdiği halde, ithalata bağım-

lılığın giderilmesini mümkün kılacak adımlar

atılamadığı görüşünde birleşiyor. Hiçbir ül-

kenin ithal girdiye bağımlı bir şekilde sanayi-

sini geliştirme şansının bulunmadığı hususu,

daha fazla göz ardı edilmemesi gerektiğini

vurgulayan uzmanlar, son bir yıl içinde, çelik

sektöründe üretimini durduran, istihdamında

önemli ölçüde düşüşe giden üretici kuruluş

sayısında artış gözlemlediklerini belirtiyor.

Geçen yılın ilk sekiz aylık döneminde, dün-

yanın en büyük çelik üreticisi konumunda

bulunan Çin’in ham çelik üretimi, yüzde

0.1 oranında düşüşle 536.3 milyon tona,

ikinci sırada yer alan Japonya’nın ham çelik

üretimi ise yüzde 0.6 oranında azalarak,

69.8 milyon tona geriledi. Ocak-Ağustos

döneminde globalde en büyük 10 çelik

üreticisi arasında sadece Hindistan, Türkiye

ve Ukrayna’nın ham çelik üretimi arttı. Tür-

kiye çelik sektörünün bu ivmeyi koruyarak,

orta vadede pazardaki konumunu daha

yukarılara çıkaracağı öngörülüyor.

Çelik ürünleri ihracatı son

üç yılda yüzde 17 azaldı

Son beş yıllık ihracat ve üretim ra-

kamlarına bakıldığında sektör üzerindeki

olumsuz baskıların yansıması net görülü-

yor. Türkiye’nin demir-çelik üretimi 2011

yılında 34.1 milyon ton, ihracatı ise 18.1

milyon ton oldu. 2012 yılında ise firmalar

35.9 milyon tonluk üretim ve 19.8 milyon

tonluk ihracat yaptı. 2012 yılından itiba-

ren ise hem üretim hem de ihracat aşağı

yönlü seyir izledi. 2013 yılında üretim 34.7

milyon tona, ihracat da 18.4 milyon tona

düştü. 2014 yılında da üretim 34 milyon

tona, ihracat 17.5 milyon tona geriledi.

2015 yılında da devam eden sert düşüş,

üretimi 31.5 milyon tona, ihracatı da 16.1

milyon tona çekti. Öte yandan sektörün

yine son beş yıllık yarı mamul ve mamul

çelik ithalatı incelendiğinde, 2014 yılı ha-

ricinde yukarı yönlü bir seyir gözleniyor.

2011 yılında ithalat 11.9 milyon ton iken

2012 yılında bu rakamın 13.5 milyon ton

seviyesine ulaştığı görülüyor. 2013 yılında

16.2 milyon ton, 2014 yılında 14.8 milyon

ton, 2015 yılında ise 20.6 milyon ton ithalat

gerçekleşti. Türkiye’nin çelik tüketiminin

yüzde 21 oranında arttığı son üç yılda,

üretim yüzde 12 oranında geriledi. Söz

konusu dönemde çelik ürünleri ihracatı

da yüzde 17 oranında azalırken, hızlı bir

artış gözlenen ithalatta son üç yılda yüzde

61’lik yükseliş dikkat çekiyor. Türkiye’nin

15 yıl sonra çelik ürünlerinde yeniden net

ithalatçı pozisyonuna geçtiğini aktaran

sektör temsilcileri, sektörün 15 yıl geriye

gittiğini belirtiyor.

Öte yandan yassı çelik ürünlerinde,

özel sektör tarafından ve devlet desteğin-

den yararlanılmadan yapılan yatırımlarla,

kapasite son 10 yılda 3 milyon tondan, 19