Dünyayı iyi
okuyamayan da
“iyi yönetici”
olamaz
RÜŞTÜ BOZKURT
B
ilim insanları evrenle ilgili bilginin
sadece %5 düzeyinde olduğunu söylü-
yor. Evren içinde yer aldığımıza göre,
evrenin işleyişini belirleyen yasalardan
bağımsız olma şansımız da yok. Bilgilerimiz de
%5’ler sınırlarını aşabilmiş değil. Dünyamı-
zı yönlendiren temel eğilimleri ve yarattıkları
sonuçları, erişilebilir bilgi sınırları içinde an-
lamadan, işlerimizi etkin biçimde yöneteme-
yiz. Dünyayı okuyabilmemizin ise çok değişik
etkenleri var. İyi yönetici olma bağlamında
önemli bulduğumuz beş ayrı değişkeni
bilim ve
teknolojideki gelişmeleri anlama, genel eğilimlerin
yarattığı fırsat ve tehlikeleri kavrama, değişen ko-
şullarda olanak ve kısıtlarımızı bilme, yaratmak is-
teğimiz sonucun tanımlama, planlama ile kapsayı-
cı kurumlar ve uzun dönemli geleceği güven altına
almayı
sırasıyla irdeleyelim.
BİLİMVE TEKNOLOJİDEKİ
GELİŞMELERİ ANLAMAK
Dünyayı iyi okumak için bilim alanındaki
kuramların gelişmesini, her kuramın bilimsel
düşünce pencerelerini nasıl açtığını bilmek ge-
rekiyor. Amacımız bilimsel kuramların tarihini
yazmak değil ama bir örnek vererek, iş dünya-
sında da kuramların öğrenme ve öğretmenin
kolaylaştırmasında ne denli etkili bir araç oldu-
ğunu anlayabiliriz.
Ekoloji ile evrim sürecini birlikte inceleyen
bilim insanlarının öncülük ettiği sıçramalara
değişik bilim dallarında tanıklık ediyoruz.
Ekoloji ile evrimi birlikte ele alan
İngiliz
bilim insanı, bitki ile toprak arasındaki ilişki-
yi inceler. Toprak içindeki bileşenler arasında
bitkiyi geliştirenler olduğu gibi, bitkiye zarar
veren, gelişmesini engelleyenlerin de olduğunu
Dünyayı iyi okumak, eğilimleri baskın hale gelmeden fark
etme, olanak ve kısıtlarımızı nesnel bir biçimde bilmedir. Aşırı
ve noksan değerlendirme yapmadan,
elimizin menzili altındaki
güçleri ve erişilebilir potansiyelleri netleştirmemiz,
dünyayı
okumanın ilk adımdır.
YÖNETİM
100
EKONOMİK
FORUM
