TEPAV
36
EKONOMİK
FORUM
Müzakerelerle ilgili olarak ifade edilen en somut husus ya
da itiraf “
AB üyeleri arasındaki uzlaşı eksikliğininmüzake-
re fasıllarıyla ilgili çalışmaları kesintiye uğrattığı
” olmuş,
ancak bu sorunun giderilmesi için bir öneride bulunulmuyor.
(a) Siyasi Kriterler:
Rapor’un bu bölümünde, geçen
seneki endişeler daha ihtiyatlı bir ifadeyle dile getirilirken, bu
sene AB’nin özellikle üzerinde durduğu
hukukun üstünlüğü,
kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, ifa-
de ve basın özgürlüğü başta olmak üzere temel haklar
ile son olarak da yolsuzluk soruşturması ve bu soruştur-
manın ele alınış biçimi
konularında ihtiyatlı tutum bir yana
bırakılmış ve “ciddi endişelere” ağırlıklı olarak yer veriliyor.
Raporda, olumlu olarak ön plana çıkarılan başlıca konular
ise
“çözüm süreci”
ve
Türkiye’nin mülteciler ile sığınma-
cılara karşı tutumu. Kamu denetçiliğinin (Ombudsman)
işleyişi ve azınlıkların kültürel hakları konuları da
olumlu bir şekilde değerlendiriliyor.
2013 yılı İlerleme Raporu’nda, siyasi kriterler bölümünde
en ağırlıklı ele alınan konu Türkiye’nin siyasi gündeminde
önemli yer tuttuğu iddiasından yola çıkarak Gezi Parkı pro-
testolarına karşı takınılan tavırken, 2014 yılı İlerleme Rapo-
ru’nda bu sefer de
yolsuzluk iddialarının araştırılması
konusunun ağırlık kazandığı görülüyor. Avrupa Komisyonu
bu konuda da ihtiyatlı üslubunu bir yana bırakarak “
yolsuzluk
iddialarının ele alınma şekli, görevi suiistimal iddialarının ayrım
gözetmeden, saydam ve tarafsız bir şekilde değerlendirilmeyece-
ğine ilişkin ciddi şüphelere yol açmıştır”
ve
“yargının bağımsızlığı,
tarafsızlığı ve etkinliğine müdahale etmesi
ile sonuçlanacak şekilde icra makamının,
yolsuzluk iddialarına cevabı endişeye yol
açmaktadır
” şeklinde ağır olarak nitelen-
dirilebilecek yorumlar yapılıyor ve hatta
“TBMM’nin yolsuzluk iddialarını araş-
tırmada gecikmesine ve bunda iktidar
partisinin rolüne” dikkat çekiliyor.
“Çözüm süreci”
geçen sene olduğu
gibi bu sene de siyasi kriterler alanındaki
en olumlu adım olarak ön plana çıkarı-
lıyor, haziran ayında TBMM’nin çözüm
sürecine yasal dayanak olarak çıkardığı
yasaya atıfta bulunuluyor, ancak yasanın
uygulama yönetmeliğinin henüz kabul
edilmediğine de dikkat çekiliyor.
Siyasi kriterler alanında her zaman övü-
len
“güvenlik güçlerinin sivil denetime
tabi olması”
konusunda, Uludere (Robos-
ki) olayı ile ilgili sivil ve askeri takibatların
sonuçlandırılmadığı da gündeme getiriliyor.
Ayrıca askeri vesayet sonuçlandırılır-
ken bu sefer de
“kendisine verilen olağa-
nüstü yetkiler nedeniyle
Milli İstihbarat
Teşkilatı (MİT)
sivil denetimden uzaklaş-
mıştır”
yorumu yapılıyor. Raporda bu konu
ayrıntılı ele alınarak, MİT Yasası’nın
“MİT’e
bütçe dışı olan Savunma Sanayi Destek Fo-