forum 245 - page 39

EKONOMİK
FORUM
39
i
TEPAV
anlamlı bir işbirliği gerçekleştirebilirlerse
karşılıklı güven eksikliğinin giderilerek,
ilişkinin katılımı da içeren farklı boyutlara
ulaşması umulabilir. İçinde bulunduğu-
muz koşullarda başka bir umut beslemek
mümkün gözükmüyor.
özgürlükler gibi evrensel AB değerleri alanında ilerleme kay-
detmesini istiyor. Türkiye ise bu alanlarda ilerleme kaydetmek
için ilgili fasılların üzerindeki blokajın kaldırılmasını bekliyor.
Bu açıdan bakıldığında taraflar arasındaki ilişki bir sağırlar
diyaloguna dönüşmüş gözüküyor.
Ancak ne Türkiye ne AB şu anda katılım müzakerelerinde
bir ilerleme olmasa da, bir ilerleme umudu kısa vadede gö-
zükmese de bu süreci sonlandırmak niyetinde değil. Sürecin
devam etmesinin ya da devam ediyor gözükmesinin en azın-
dan uluslararası konjonktürün karmaşıklığı ile istikrarsızlığı
ve bunun yarattığı güvenlik endişeleri nedeniyle iki tarafın da
yararına olduğu düşünülüyor. Ayrıca iki tarafta bu sürece son
verildiği takdirde tekrar başlatmanın imkânsızlığını farkında.
Ancak çeşitli AB yetkilileri tarafından kapalı kapılar ardın-
da giderek daha fazla gündeme getirildiği gibi AB Türkiye’yi
giderek “katılımı hedefleyen bir aday ülke” yerine çok riskli
bir bölgede yer alan ve bu nedenle istikrarlı olması gereken
bir “stratejik ortak” olarak görüyor. Tarafların içinde bulun-
dukları bölgede ortak çıkarlara sahip olduğu düşüncesi de bu
görüşü güçlendiriyor. Bu bakış açısının günümüz koşullarında
Türkiye’nin de işine geldiği yönünde değerlendirmeler de
mevcut. Bu konuda somut adımlar atılabilmesi için önemli
dış politika konularında bir uzlaşıya varılmasının gerekliliği
de unutulmamalı.
Bu durumdan memnun olmayan kesim Türkiye ile AB’de
güvenilir ve aktif bir katılım sürecinin faydasına gerçekten
inananlar. Bu kesim “stratejik ortak” olarak görünen bir
ülkede demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler
gibi konulara duyarsız kalınacağı ve Türkiye’nin eriştiği de-
mokrasi düzeyinin AB’nin gerisinde kalsa da böyle bir ilişki
için yeterli görülebileceği endişesini taşıyor. İlerleme Raporu,
bu konularda duyarsız bir tutuma sahip olunduğu izlenimini
vermese de, Türkiye’yi gerçek bir “katılım ortağı” olarak gö-
rerek katılım sürecindeki tıkanıklıkların açılması konusunda
bir öneri de getirmiyor.
Belki de Türkiye-AB ilişkilerine pragmatik bakmak, taraf-
lar gerçek anlamda “stratejik ortak” olabilir ve dış politikada
2014 İlerleme Raporu Müzakere Fasılları İtibarıyla Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Durumu
Sınırlı Uyum
Kısmi Uyum
Orta Düzeyde Uyum
İleri Düzeyde Uyum
İşçilerin Serbest Dolaşımı
Yargı ve Temel Haklar
Sermayenin Serbest Dolaşımı
Malların Serbest Dolaşımı
İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu
Serbestliği
Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
Kamu Alımları
Şirketler Hukuku
Tarım ve Kırsal Kalkınma
Rekabet Politikası
Fikri Mülkiyet Hukuku
Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki
Sağlığı
Bilgi Toplumu ve Medya
Mali Hizmetler
Balıkçılık
Taşımacılık Politikası
Enerji
Çevre
Vergilendirme
Ekonomik ve Parasal Politika
Mali ve Bütçesel Hükümler
Sosyal Politika ve İstihdam
İstatistik
Eğitim ve Kültür
İşletme ve Sanayi Politikası
Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların
Koordinasyonu
Trans-Avrupa Ağları
Tüketici ve Sağlığının Korunması
Bilim ve Araştırma
Dış Güvenlik ve Savunma Politikası
Gümrük Birliği
Mali Kontrol
Dış İlişkiler
7 FASIL
2 FASIL
12 FASIL
12 FASIL
TÜRKİYE’DE AB YILI VE
TÜRKİYE’NİN AB STRATEJİSİ
Avrupa Komisyonu’nun 2014 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (dönemin Başbakanı) tarafından 2014
yılının Türkiye’de AB Yılı ilan edilmesi; ardından Başbakan Erdoğan’ın başta
Brüksel olmak üzere kimi AB üye ülke başkentlerine gerçekleştirdiği resmi
ziyaretleri memnuniyetle karşılanıyor. Aynı zamanda Komisyon, Eylül 2014
tarihinde kabul edilen Türkiye’nin AB Stratejisini de, ilişkilerde olumlu bir adım
olarak değerlendiriyor.
1...,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,...132
Powered by FlippingBook