hızla değer kazanmaya başladı. Japonya’da da
olduğu gibi, bu değer artışı, Renminbi’nin aynen
Yen gibi sürekli yukarıya doğru gideceği varsayı-
mıyla Çin’e sermaye akışının istikrarsızlaşmasına
neden oldu.
Japonya’da da olduğu gibi, kurdaki değer artı-
şıyla birlikte bir finansal balon oluşmaya başladı.
Ancak, 4. Grafikte görüleceği üzere, reel değer
artışı Çin’in yıllık ihracat büyüme hızının %15’ten
(üç yıllık dönemler halinde istikrar kazanmıştı)
%10’un altına gerileyerek hızla çökmesine ve şim-
di finansal büyümenin de yavaşlamasına yol açtı.
Renminbi, 2007 ile 2014 arasında reel
ve ticari ağırlıklı olarak %32 değer kazandı.
Renminbi’nin Mayıs 2015’e (açıklanan endeksin
ait olduğu son ay) kadar toplam değer artış ora-
nı %40’a ulaştı. Böylece Renminbi, ABD Doları
karşısında kısmen nominal olarak ve Euro, Kore
Won’u ve diğer para birimleri karşısında önemli
oranda yükselirken, ABD Doları bu diğer para
birimleri karşısında güçlendi.
Renminbi, yükselişine devam eden ABDDola-
rı karşısında Ağustos ayında %3’lük bir nominal
değer kaybı yaşamasına rağmen aşırı yüksek
değerini hâlâ koruyor. Renminbi’nin reel değer
artışını, Yen’in ve Won’un son zamanlardaki
hareketleri ile karşılaştırmak gerekiyor. Yen,
Ocak 2007’den Mayıs 2015’e kadar reel anlamda
yaklaşık %7 değer kaybederken, Won yaklaşık
%3 oranında düştü ve böylece Çinli ihracatçılar
üzerindeki maliyet baskısı Asya’daki rakiplerine
oranla daha da arttı.
JAPONYA’NIN BAŞINA GELEN ÇİN’İN DE
BAŞINA GELEBİLİR
Eğer Çin, ekonomik büyümesini desteklemek
ve uzun vadeli bir “Japonya tuzağına” düşmekten
kaçınmak istiyorsa, görünüşe göre Renminbi’nin
değer kaybetmeyi sürdürmesi gerekiyor. Çin’in
artan ihracat kalemlerinin çoğunun, özellikle
altyapı ekipmanı ve diğer iş makineleri ihraca-
tının ABD ve Avrupa’ya değil, Asya ve Afrika’ya
yönelebileceğini belirtmek gerekiyor. Mamafih,
ABD ve Avrupa’dan kur manipülasyonu ve haksız
ticari uygulamalar şeklinde gelen siyasi baskıların
yanı sıra, Çin’de Renminbi’nin “prestiji” ile ilgili
aldatıcı fikirler, Çin’in kendi kambiyo kurunda
anlamlı herhangi bir düzeltme yapılmasına diren-
mesine yol açabilir.
Çin Başbakanı Xi Jinping, Renminbi’nin
%3’lük değer kaybı yaşamasından yaklaşık bir
ay sonra yaptığı yorumda şöyle dedi: “Çin’de
ve yurt dışında görülen mevcut ekonomik ve
finansal koşullara bakıldığında, Renminbi’nin
değer kaybını sürdürmesini gerektiren bir durum
yok.” Geçtiğimiz haftalarda Çin Halk Bankası,
yabancı kur satışları üzerinden kur değerleme
yaklaşımını savundu.
The Economist Dergisi, bu yılın başlarında
geleneksel Batı düşünce tarzını önererek, dört ne-
denden dolayı Renminb’inin değer kaybetmesine
izin verilmemesi gerektiğini yazdı: Değer kaybı
Asya’da bir kur savaşının fitilini ateşleyebilir;
Çinli şirketler büyük oranda dolarla borçlanmış
durumda; değer kaybı, ABD’nin kur manipülas-
yonu yapıldığı yönündeki suçlamalarının yeniden
ortaya çıkmasına neden olabilir ve değer kaybı
Çin’in Renminbi’yi uluslararası rezerv para birimi
haline getirme çabalarını sekteye uğratabilir.
Yanlış yönlendirilmiş bu akıl yürütme, tam
da Japonya’da bir kuşak boyunca gereksiz yavaş
büyümeye neden olan şeydir. Aynı şey Çin’in de
başına gelebilir.
Columbia Üniversitesi Yeryüzü Enstitüsü
Başkanı olan Prof. Jeffrey D. Sachs, Sürdürüle-
bilir Kalkınma ve Sağlık Politikası ve Yönetimi
konularında uzmandır. Prof. Sachs, ayrıca Bin
Yıllık Kalkınma Hedefleri konusunda Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanlığını
yapmaktadır.
Telif Hakkı:
Project Syndicate, 2015.
www.project-syndicate.orgGÖRÜŞ
96
EKONOMİK
FORUM
Renminbi Reel Kambiyo Kuru (2007 = 100)
Kaynak:
Darvas (2015), Bruegel,
http://bruegel.org/2012/03/real-effective-exchange-rates-for-178-countries-a-new-database/Yenin reel değer
yükselişinin bir
nebze tersine
döndürülmesi,
Japonya Merkez
Bankası’nın
“Abenomics”
ekonomi
politikasını
2012 yılında
uygulamaya
konulmasından
sonra
niceliksel
olarak para
politikasını
gevşetmesi
sayesinde oldu.
RENMİNBİ, 2007 İLE 2014 ARASINDA REEL
VE TİCARİ AĞIRLIKLI OLARAK %32 DEĞER
KAZANDI.
RENMİNBİ’NİN MAYIS 2015’E
KADAR TOPLAM DEĞER ARTIŞ ORANI
%40’A ULAŞTI.