101
EKONOMİK
FORUM
Kend n yönetmen n sağlıklı yolu, b ze bağımlı olmayanların
yanında yaptıklarımızı tartışmaya açmaktır. “Muhalefet , çoklu
düşünmen n b r aracı olarak görmey p, hanet olarak” görmek,
kend n yönetmekten korkanların davranışına yansır. Aykırı
düşünceler zeng nl k olarak ç ne s nd remeyenler, kend ler n
değ l, ş ş r lm ş egolarını yönetenlerd r.
2.
Canlılar için bir numaralı amaç“canın koruması”dır. Kendi-
mize sahip çıkabilmek için sağlıklı bir vücuda, dingin bir zihne,
dengeli bir psikolojiye ve sınanmış bir kültüre sahip olmamız
gerekir. Bu açıdan, kendi çadırının direğini sağlam tutmayanların,
çevresine yarar üretme iddiasının dayanakları yoktur.
Kendi yanılmazlığınıza inanmayın
3.
Kendini yönetebilmenin bir başka bileşeni “indirgenmiş
mantık tuzakları”dır. Geride bırakılan yüzyılda bilim çalışmala-
rında önce parçalara ayırma, sonra bütüne yaklaşma anlayışının
da beslediği indirgemecilik, bireysel planda bütün kavramanın
engelidir. Kuşkusuz yaptığımız işin ayrıntılı bilgisine sahip olaca-
ğız, ama genel eğilimleri, işin bağlamlarını bilmeden de doğru
seçimler yapmamız zordur.
4.
Moor Yasası, bilgilerin çok kısa zamanda kendini aştığını
kanıtlıyor. Bu açıdan bakıldığında, en iyi okulda öğrenim gör-
müş olmak, en iyi işyerinde işe başlamış olmak yeterli olamıyor.
Birikim yeteneklerini korumanın, uzun dönemli geleceği güven
altına almanın gerek şartı, kendine sürekli yatırım yaparak“ömür
boyu öğrenmeyi”sürdürmektir.
5.
Bir insanın kendiyle başa çıkmasının önündeki büyük
engel, “kendi yanılmazlığına” inanmasıdır. Kendi yanılmazlığına
inananlar, “kendine ayna tutma erdemini” gösteremez. “Suçu
başkalarına atarak kendini rahatlatan”kolaycılık batağına saplanır.
Ünlü astrofizikçinin
3
dediği gibi, gerçeklik diye bir şey yoktur;
zihni modele göre gerçeklik vardır. Zihni modelinizin varsayımını
değiştirirsiniz, gerçekliğiniz de değişir.
6.
Kendinle başa çıkmanın, kendini yönetmenin temel
girdilerinden biri de “zamana kıymasını” bilmektir. Zamanı yö-
netmeyi öğrenmeden, kendimizi yönettiğimizi söyleyemeyiz.
Zaman fukarası olduğunu söyleyenlerin bu bahanenin arkasında
saklanmaya çalışanların büyük bir bölümü, zaman kullanma
yol ve yöntemi üzerinde çalışmamış olanlardır. Emeksiz yemek
olmadığını anımsatanlar haklıdır.
Muhaliflerimiz zenginliğimizdir
7.
Kendini yönetmenin önemli bir göstergesi de, aşırı işkolik
bir tavırla kendini dinlemeyi unutmaktır. Zaman zaman işten
uzaklaşarak, insan ömrünün sonlu ve kısa olduğunu, yaşama
yüklediğimiz değerin ne olduğunu, neleri anlamlı bulduğumu-
zu düşünmeliyiz. İnsan, dingin düşündüğü zaman kendindeki
eksiği görür. Eksiği bilmek ayrı bir şeydir, onla yüzleşerek kendi-
mizi yönetmek daha farklı bir şey. Fark etmek başlangıçtır ama
kendini yenilemek iletişim, örgütleme ve uygulama gerektirir.
8.
“Söz ağızdan çıkana kadar sizin esirinizdir, ağızdan çık-
tıktan sonra sizi esir edebilir”. Kendini yönetmek, sözü pişirerek
söylemektir. Unutmayalım ki, bütün büyük ve önemli kaleler
sadece savunmak için değil, kaçmak için de yapılır. Gizli geçit-
leri olmayan önemli kale yoktur. Bilimsel kuşku taşımayan kesin
sözler, kendimizi yönetemediğimizin en önemli kanıtıdır. Bizim
doğrularımız, başkalarının bizi inandırıcı gerekçelerle ikna etmesi
noktasına kadar geçerlilikleri olan şeylerdir. Kendini yönetmek,
en etkili silahımız olan sözlerimizi iyi yönetmektir.
9.
Kendini yönetmenin sağlıklı yolu, bize bağımlı olmayanla-
rın yanında yaptıklarımızı tartışmaya açmaktır.“Muhalefeti, çoklu
düşünmenin bir aracı olarak görmeyip, ihanet olarak” görmek,
kendini yönetmekten kokanların davranışına yansır. Aykırı
düşünceleri zenginlik olarak içine sindiremeyenler, kendilerini
değil, şişirilmiş egolarını yönetenlerdir. Bizim yaptıklarımızı haklı
gerekçelere dayalı eleştirenler, kendimizi yönetmenin çok de-
ğerli destekleridir. Bizde, yaygın biçimde geçmişteki büyüklerin
sözlerini sadece işimize geldiği gibi kullanma hastalığı vardır.
Mevlana’nın, “Gerçek dostu olanların aynalara ihtiyacı yoktur”
sözü, kendimizi nasıl yönetmemiz gerektiğine ilişkin değerli bir
rehberdir. Yeter ki, bu söz içselleştirilerek söylenmiş olsun.
Sokaktaki insanlar
10.
Kendini yönetmenin olmazsa olmazlarından biri de,
“Bütünmakamlardan, mevkilerden ayrıldıktan sonra, sıradan bir
insan olarak sokağa çıktığınızda, daha önce birlikte çalıştığınız,
ilişkide bulunduğunuz insanların gözlerinin içine, gözlerimizi
kırpmadan bakabilecek” bir yaşam sürmüş olmaktır. İnsanın
kendine biçtiği değer kimliği, başkalarının ona biçtiği değer ise
kişiliğidir. Kimlik belirleyerek kendi değerinizi kavrayamazsınız,
asıl önemlisi olan kişiliğinizdir. Örneğin emekli olduğunuz iş-
yerine aradan 10 yıl geçtikten sonra gittiğinizde, makam sahibi
olanlardan değil, sıradan görevlilerden gördüğünüz saygıyı ölçü
kullanmak gerekir.
Kendimizi yönetmenin kural ve kurallarını bilerek, onları
içselleştirerek ilerlemeliyiz.
1)
Peter Drucker, “21’inci Yüzyılın Yönetim Tartışmaları”Faruk Türkoğlu’nun aktarması, Referans, 15 Kasım 2005.
2)
“Tepe yöneticileri Hintli Sadhguru'nun peşinde”, 5 Aralık 2005.
3)
Stefhen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi...