103
EKONOMİK
FORUM
di. Sütçülük ve süt ürünleri için Avusturya
ve Macaristan’dan uzmanlar getirildi.
Atatürk Orman Çiftliği’nde üretilen
süt, yoğurt, tereyağ, soda, et, sebze gibi
ürünler Ankara’nın ve İstanbul’un çeşitli
yerlerinde halka ucu olarak satışa sunul-
du. Bu ürünler Köşk”e de gönderiliyordu.
Atatürk kendi kurduğu çiftliklerden gelen
yağın, yoğurdun, sütün parasını fatura
karşılığında öderdi.
Çiftlikte çeşitli fabrikalar da kuruldu.
Malt, bira, soda, gazoz, şarap üretildi. Mey-
veciliğe başlandı. Öyle ki çiftlik kuruluşun-
dan 8 yıl sonra 4 milyon meyve fidanı, 250
bin kök asmadan oluşan bir fidanlığa sahip
olmuştu. Asmalar köylüye dağıtıldı.
Çiftlikte çeşitli atölyeler kuruldu. Ma-
rangozluk, tesfiye ve tornacılık, demircilik,
motorculuk, dökümcülük atölyelerinde
havagazı ocakları, kol arabaları, vagonetler,
pulluk gibi araç gereçler üretildi.
Atatürk Orman Çiftliği’nin bir diğer
faaliyeti de yüksek ziraat mektebi öğren-
cilerinin staj alanları olması idi.
Diğer yandan da yüzme havuzları,
hayvanat bahçeleri, lokantalar ve parklar
yapılmaya başlandı. Amaç Ankara’da hem
ağacın hem de insanın yaşayacağını ka-
nıtlamaktı.
Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili satır-
larımızı ünlü tarihçi Cemal Kutay’ın sözü
ile bitirelim.
“Biz Ankara’da su sesine, kuş sesine,
ağaç gölgesine hasrettik. Atatürk bize su
sesini, ağaç gölgesini, kuş sesini hediye etti”.
Silifke Tekir Çiftliği
Atatürk bir Mersin seyahatinde çevresin-
dekilere bir aralık tarımdan bahsedildi, dedi ki:
“Ben bir çiftlik almak istiyorum ve bu
çiftlikte Türk milletine örnek çiftçiliğin ne
olduğunu göstermek istiyorum, var mı
böyle bir yer”.
Yaşlı insanlardan bu işten anlayan bazı
kişiler hep birden “Var paşam, Silifke ci-
varında bir çiftlik var, toprağı çok verim-
li, orada çiftçiliğin her branşı yapılabilir.
Vergi borcu dolayısı ile Hazine tarafından
satılmaktadır. Burayı alırsanız bizde çok
memnun oluruz” dediler.
Atatürk çiftliği gördü ve almaya karara
verdi. Açık artırma ile satışa çıkarılan çift-
liğin satışına Atatürk adına Sadık Taşucu
girdi ve satın aldı.
Atatürk’ün amacı bu bakımsız çiftliğin
en kısa zamanda çevreye örnek bir işletme
haline getirmekti.
Hemen çiftliğin düzenlenmesine giri-
şildi. Modern bir çiftliğe gerekli personel
makine tohum ilaç gönderilmeye başlandı.
O bölgede hiç rastlanmayan damı ki-
remit örtülü binalar yapıldı.
Damızlık atlar, inekler, koyunlar ve kümes
hayvanları için ahırlar yapıldı. Kanallar açıldı.
Çeşitli ağaçlar dikildi. Kısa zamanda ders
alınacak bir çiftlik görüntüsü oluşturuldu.
İşi gücü o zamana kadar olmayan kah-
ve köşelerinde oturan köylüler iş güç, para
sahibi oldular.
Çevreye damızlık hayvanlar, kaliteli
tohumlar dağıtıldı. Tarımla ilgili bilgi almak
isteyenlere dersler verildi.
Almanya’dan çiftliğin ihtiyacı olan bü-
yük makineler, traktör biçer-döver, vinçler
getirildi. Bu makinelerin karaya çıkarılması
için Taş Ucu’na iskele yapıldı.
Kıbrıs Adası’ndan erken yetişen ve has-
talığa tutulmayan bir cins buğday tohu-
mu getirtti, çiftlikte üreterek tüm çevreye
dağıttırdı.
Kıbrıs ve Sakız adalarından turfanda
yetişen türden çok miktarda bakla tohumu
satın aldırdı ve özenle üretilen baklalar
ülkenin her yanına dağıtıldı.
Çeltik ekilmeye başlandı. Çeltik konu-
sunda büyük başarı elde edildi.
üretimi 185 bin kg’a çıkarıldı.
Tahıl üretimindeki faaliyetlere paralel
hayvancılığa başlandı. 5 bin adet kıvırcık
koyunu getirildi. Koyunların kuzuları köy-
lüye dağıtıldı. Koyunculuğun iyi sonuç
vermesi üzerine ikişer bin koyun kapasiteli
3 modern ağıl yapıldı. Anadolu insanı yeni
bir gelire kavuşturuldu.
Küçükbaş hayvancılığın yanı sıra bü-
yük baş hayvan yetiştiriciliğine başlandı.
Damızlık boğa ve tosunlar getirilerek çev-
reye dağıtıldı. Köylünün 2-3 litre olan süt
üretimi 18-20 kiloya çıkarıldı. Tavukçuluk,
arıcılık geliştirildi.
Atatürk yediği ürünün
parasını öderdi
Ankara’nın ihtiyacı olan süt, peynir, te-
reyağı gibi süt ürünlerini karşılamak için
günde 3 bin litre süt işleyebilen süt fabrikası
kuruldu. Sütün yanı sıra peynircilik geliştiril-