111
EKONOMİK
FORUM
Gel şm ş ülkeler kervanına katılmak st yorsak, yen
oluşumların öncüler arasında yer n almalıyız k yen
normal n standartlarını zleyen toplum olma yer ne
standartları bel rleyenler arasında yer ed neb lel m.
unsurları,“kendini bilmenin önemini”işaret ettiği halde, neden sefer-
berlik anlayışıyla“net bilgiyi”besleyecek ve geliştirecek olan envanter
konusunda ciddi adımlar atamadığımızın inandırıcı gerekçeleri
ortaya konamıyor. Yirmi yıldır durmadan tekrarladığımız “envanter
sorununu”çözmeden etkin bilgi, etkin kaynak koordinasyonu, etkin
planlama ve etkin odaklama ve etkin sonuçlar almamız mümkün
müdür? Cephanesiz bir savaş kazanmak ne denli mümkün değilse,
varlıklar konusunda envanteri olmayan toplumda kalkına yarışını ka-
zanmak da o kadar mümkün değildir. Bilginin ve analitik yetenekle-
rin rekabette bir numaralı girdi haline geldiği günümüz dünyasında,
envantersiz iş yapılabilir ama tam, temiz, doğru iş yapmak mümkün
değil. Makro ölçekteki politika ve uygulamalar kendi gerçekliğimize
uygun olabilir ama mikro ölçekte iş yeri yönetimlerinin gerekli veri,
bilgi ve anlama derinliği olmaması nedeniyle doğru alternatif tepki
stratejileri üretemiyorsa, rekabet yarışında etkili bir konumlanmanın
yaratılması imkansızdır. Envanter, veri, bilgi, analitik ve anlama konu-
suna, makro sorunlar kadar zaman ayırmazsak, içine düştüğümüz
kısırdöngülerin çıkmazında durmadan debeleniriz.
Üç önemli adım
Gündemin ikinci maddesi, ucuz-emek odaklı, düşük ve orta
teknolojiye dayalı üretim sistemimizin “dönüştürme ve işlem sü-
reçlerini” yeniden yapılandırarak, ileri-teknoloji donanımlı, rekabet
edebilir ölçeklerde ve rekabet edebilir çağdaş teknikleriyle yönetilen
yetkinliklerle donatmaktır. Makinelerin birbiriyle iletişiminin yarata-
cağı etkinlik ve verimliliklerle başa çıkmak istiyorsak; adına ister akıllı
imalat diyelim, isterse endüstri 4.0 koyalım, yeni gelişmeleri gözardı
edemeyiz. Üretim sistemimizi teknolojik gelişmelerle donatmalı ve
uyumlandırmalıyız. Mevcut üretim sistemimizi uyumlandırmak isti-
yorsak,“yeniden yapılandırma”çalışmalarını gündemde canlı ve diri
tutmalıyız.Yeni yapılandırma önce bakış açılarımızı, ardından da ön-
görme ve önlem alma disiplinini, sistem kurma becerisini, ödünsüz
gözetim ve denetleme yapma konularının bütününü kapsamalıdır.
İleri-teknolojik donanım ve yüksek katma değerli ürün aşa-
masına geçmek için ciddi bir «yatırım stratejisi»; daha da önemlisi
«yatırım iklimi» yaratacak siyasi, ekonomik ve sosyal istikrar gereki-
yor.Yatırımortamı ve iklimi yaratmanın bir projesi, iç tutarlılığı olan
bir planı yoksak, sadece çerçeve önlemlerin toplumu yaratılmak
istenen sonuca götürmesini beklemek saflık olur.
Gündemde yer alması gereken üçüncü konu, küresel ve ağ
toplumuna dayalı yeni endüstri yapılanmasının etkili olabilmesi
için atılması gereken üç adımın içselleştirilmesidir: Öncelikle, ken-
di olanak ve kısıtlarımızı dikkate alarak, rekabet edebilir alanların
keşfedilmesidir. İkinci adım, yapılacak işlerin tanımlanmasıdır. Son
adımı da iletişim kurarak, hedeflere götürecek yol ve yöntemle-
rin uygulanması. Bu açıdan bakıldığında, küçük ve ya da büyük
ölçekli iş yerlerinin yurtiçinde kendi aralarında, yurt dışındaki
partnerleriyle ilişki kurarak “eşleşmeleri” ortak yarar üretmek için
proje olarak ele alınmalı.
Gündemde mutlaka yer alması gerektiğini düşündüğümüz
dördüncü madde, makinelerin birbiriyle iletişimin yaratacağı yeni
ürün, üretimyöntemi, kaynak kullanma, sektör yapıları, daha genel
anlatımıyla üretim alt sistemleri ve sistemlerin sistemini yeniden
yapılandırmasıdır. Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim teknikleri,
analitik 3.0 aşamasına geçiş, insan kaynağı 2.0 gibi yeni oluşumları
anlatan kavramları ve düşünceleri içselleştirmenin bir ulusal proje
olarak ele alınması, dünyayı sezme ve anlamanın gereğidir. Başta
medya olmak üzere bütün kuruluş ve kurumların doğru kavram
içerikleriyle ortak dil yaratmaları, gelişmeleri yakalamamız, öncü
değerler üretebilmemizin zorunlu adımlarından biridir.
Sistem tasarlamalıyız
Gündemin beşinci maddesi, özgür bir ortamda, özgün tasa-
rımlar yaparak, sadece araç-gereç değil sistem tasarlayabilecek ve
üretecek düzeye ulaşmanın gereklerini yerine getirecek politika-
ların üretilmesidir. Gelişmiş ülkeler kervanına katılmak istiyorsak,
yeni oluşumların öncüleri arasında yerimizi almalıyız ki, yeni
normalin standartlarını izleyen toplum olma yerine, standartları
belirleyenler arasında yer edinebilelim.
Özetlemek gerekirse veri, bilgi ve anlamanın olmazsa olmazı
olan «envanter” sorununu çözmeden, ne dünyayı anlamamız
mümkündür; ne kendi olanak ve kısıtlarımızı... Dünya ihtiyaçlarını
bilmeden, kendi olanak ve kısıtlarımızı anlamadan da geleceği
inşa edecek fikir ve projeler üretemeyiz.
Dijital-odaklı ileri teknolojik donanımlarla üretim sistemi-
mizi rekabet edebilir koşullara uyumlandırmak ciddi yatırımlar
gerektirmektedir. Yatırımların doğru yerde, doğru alana, doğru
zamanda yapabilmemiz için ihtiyaçlarımızı net alarak tanımlayan
bir tartışmayı yaygınlaştırmak ve derinleştirmek gerekir ki bir
“strateji kavramı” içeren iş yapılabilir.