Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  57 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 57 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

57

i

özellikle “genel denge modellerine” dayandırılan çalışmalar

TPP sonrası refah artışının zamanla meydana geleceğine işaret

ediyor. Bu ticaret ve yatırımlarda serbestinin artmasının üretim

kaynaklarını zaman içinde daha verimli firma ve sektörlere

kaydırabileceğiyle ilişkilendirilebilir. Amerikan Peterson Ensti-

tüsü’ne göre, TPP’nin 2025 yılına kadar ABD ekonomisine yıllık

bazda 77 milyar dolar katkı sağlaması ve ihracatı 124 milyar

dolar kadar artırması bekleniyor. Buna göre TPP’de, Japonya’nın

reel gelir artışı ABD’nin de üzerinde 105 milyar doları bulurken,

gelişme yolundaki Vietnam’ın da reel gelirinde 36 milyar dolar,

ihracatında ise 68 milyar dolar civarında hatırı sayılır bir artış

sağlaması bekleniyor.

7

Müzakerelerin özellikle son aşamalarında bazı konularda

ülkelerin önemli zorluklarla karşı karşıya kaldılar. Dolayısıyla

ABD ilaç sanayindeki patent korumasının uzatılması talebinde,

Japon tarım ürünlerinin tarifelerinin indirilmesinde, Kanada

süt ürünleri konusunda pazar açılımı sağlamasında, Meksika

ve Kanada NAFTA anlaşmasıyla temin ettikleri otomotiv

ürünlerine ilişkin menşe kurallarında esneklik göstermek

zorunda kaldılar. İlginç olan bir diğer husus da şimdiye kadar

örneği görülmeyen kapsamdaki anlaşmanın, altı GÜ ve yine

altı GYÜ arasında gerçekleştirilmesi. Bu da bazıları tarafından

kalkınma konularında denge gözetildiği ve tarafların mevcut

hassasiyetlerinin dikkate alındığı şeklinde yorumlanıyor.

TPP’ye taraf 12 ülkeden altısı (Brunei, Şili, Malezya, Meksika,

Peru ve Vietnam) Birleşmiş Milletler (BM) sistemi uyarınca

GYÜ olarak tanımlanıyor.

MÜZAKERELERDE TARTIŞMALI KONULAR

TPP müzakerelerinde ele alınan konular hakkında kamuo-

yuna düzenli bir şekilde bilgi akışı olmamakla beraber ABD ve

AB yetkilileri “şeffaflık” ilkesi uyarınca özel sektör temsilcileri

ile istişare yaptılar. Müzakerelerin özellikle “Pazar Açılımı”nı

kapsayan konularının, ciddi bir “al/ver” süreci olması dolayısıyla

gizli tutulması anlaşılır olmakta.

Diğer yandan, sektörleri kapsayan kurallar ile ticaretin tabi

olacağı müzakere başlıklarında bilgi akışı sınırlı oldu. Anlaşma

metini, üzerinde mutabakata varılan hususların hukukçular

tarafından yasal dile çevrilmesini takiben kamuoyuyla pay-

laşılacağı belirtiliyor. Metinler ortaya çıktıktan sonra durum

anlaşılacak olmakla beraber müzakere sürecinde bazı konular

üzerinde zorluk çıktığı kamuoyuna yansıdı.

Müzakerelerde en çetin konuların otomotiv ve ilaç sanayine

ilişkin hükümler olduğu dillendiriliyor. ABD’nin önem verdiği

konular arasında sayılan, fikri mülkiyet ve biyolojik ilaçlarının

patentlerinin en az beş yıl korunması ayrıca “data exclusivity”

süresinin de ilave üç yıllık uzatılması kararlaştırıldı.

Müzakerelerde en zor konunun canlı organizmalar kullanı-

larak üretilen gelişmiş ilaçlar konusunda yaşandığı belirtiliyor.

ABD’nin, üreticilerin benzer biyolojik ürünlerin geliştiril-

mesini engellemek üzere verinin 12 yıl korunması isteğine

Avustralya ile Peru karşı çıkmış ve koruma süresinin beş yılla

sınırlanmasını önermiş, sonuçta süre sadece “en kısa olarak”

belirlenmekle yetiniliyor.

Yeni Zelanda’nın süt ürünleriyle ilgili ısrarlı pazar giriş

talebinin, Avustralya’nın ABD’ye şeker ihracatı girişiminin,

diğer taraftan Japonya’nın pazarını ABD pirinç ve et ithalatına

bağlayıcı anlaşmazlıkların halli mekaniz-

ması getiriyor. Esasen şimdiye kadar DTÖ

gündeminde kolay kolay ele alınamayan bu

konular ilk defa bu kadar geniş ve kapsamlı

bir ticaret anlaşmasında bağlayıcı hüküm-

lere tabi oluyor.

TARAFLAR NE BEKLİYOR?

Geleneksel tarife oranları esasen dü-

şük olduğu için TPP müzakerelerinde, ül-

kelerin özellikle korudukları sektörlerde

(Japonya’nın pirinç üretimi gibi) tarifele-

rin indirilmesi, gümrük yönetimlerinin ve

kurallarının uyumlu hale getirilmesi, fikri

mülkiyet hakkının güçlendirilmesi, reka-

bet hukuku kurallarının düzenlenmesiyle

çevre ve çalışma konularına odaklanıldığı

gözlemleniyor.

TPP esas itibarıyla pazara giriş konu-

sunda mal ticareti, hizmet ticareti ve tarım

alanında düzenlemeler içeriyor. Örneğin,

1985 yılında 6 trilyon dolar olan küresel

mal ve hizmet ticareti 2009’da 19 trilyona

ulaşırken, küresel sermaye akışı dört kat-

tan fazla artarak aynı dönemde 1,1 trilyon

dolardan 5,2 trilyona yükseldi. Bu bakım-

dan yeteri kadar düzenlenmemiş olan ko-

nuların müzakerelerde kapsamlı olarak ele

alınmaya çalışıldığı görülüyor.

TPP’nin iktisadi etkisine yönelik ve

7)

Petri, Plummer ve

Zhai, 2013 ‘Adding

Japan and Korea

to the TPP’, http://

asiapacifictrade.

org/wpcontent/

uploads/2013/05/

Adding-Japan-and-

Korea-to-TPP.pdf

ARAŞTIRMA