31
EKONOMİK
FORUM
B
undan önceki Orta Vadeli Prog-
ram’da sanayici ile ilgili bizim her
zaman önemsediğimiz temel ko-
nular işlenmişti ve Ekonomiden
Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tara-
fından açıklanan son OrtaVadeli Program’daki
başlıklarda da sanayinin; temel başlıklarda
kendisini fazlasıyla hissettirmiş olduğunu gö-
rüyoruz. Bu da 2016 yılına daha umutla bak-
mamızı sağlıyor. Özellikle 2016'nın reformla-
rın başlangıç yılı olması beklentisi içindeyiz.
Son yıllarda ekonomiye harcanması gereken
temel motivasyonunun önemli bir kısmını,
yaklaşık 2.5 yıldır süren dört seçime harcayan
Türkiye, bu başlangıcı hak kediyor ve böyle
olması için sağlambir zemin de yakalamış du-
rumdayız ÇünküTürkiye’nin artık önümüzdeki
istikrarlı tek parti döneminde, temel reformları
yapmakla ilgili elinde çok sağlamyol haritaları
da var. Hem hükümetimizin programında,
hem eylem planında, hem de Sanayi Bakan-
lığı’nın Türkiye Sanayi Stratejisi’nde bunun
izlerini görebiliyoruz.
Bizim zaten uzun zaman-
dan beri ortaya koyduğu-
muz temel sorunların tespiti
ve çözümünde Hükümeti-
miz ile birçok ortak noktada
bir mutabakatımız var. Yani
teşhiste mutabıkız, tedavi yön-
teminde mutabıkız ama bütün
mesele bu tedavinin nasıl uygulanacağı
noktası. Bu çerçevede 2016 yılındaTürkiye’nin
özellikle 3. Havalimanı yapımı, 3. Köprü bağ-
lantı ve yolları, Körfez geçişi gibi ve daha yeni
yeni devreye alınacak büyük kamu yatırımları
ve güçlü kamu alımları; birçok sanayi kolunun
Türkiye’de kendini geliştirmesi ve yatırımlar
yapması açısından çok büyük fırsat olacaktır.
Nükleer enerjide, ulaştırmada ve savun-
ma sanayinde yapılacak olan yatırımlar doğru
yönlendirildiği ve doğru desteklerle beslendi-
ği takdirde Türkiye, vizyoner ve küresel ölçek-
te rekabet şansına açık olan birçok konuda
da birtakım yatırımları çekebilir. Bu yatırımlar
sayesinde sadece Türk sanayicisi adına değil,
yabancı yatırımları da besleye-
cek bir fırsatlar ülkesi umudu-
muzu koruyoruz.
2016 yılına baktığımızda
iyimser olmamızı sağlayacak
başka faktörler de var. Avrupa
ekonomisinde bir toparlanma
olacağını söylemek fazla iyimserlik
olmayacaktır. En önemlisi ise FED ile ilgili
belirsizliğin en azından kısa vade için son
bulmuş olması. Diğer yandan Avrupa Bir-
liği ile girilen yeni dönem de, iş dünyasını
umutlandıran çok önemli bir gelişme olarak
değerlendirilebilir. Özellikle kasımdaki AB
Zirvesi'nde ortaya çıkan Ortak Eylem Planı'na
göre Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin hız-
landırılarak yeni fasılların açılacak olmasını ve
serbest dolaşım noktasında ciddi bir ilerleme
kaydedilmesini, bu umutları besleyen önemli
faktörler olarak sıralayabiliriz. Bütün bu faktör-
lerle eğer jeopolitik konjonktürde birtakım
çok olumsuz gelişmeler olmazsa 2016 yılının
Türkiye açısından iyi geçeceğine inanıyorum.
2
016 zor bir yıl olacak gibi görünü-
yor. Ancak bu şartlar altında dahi
bizim bir çıkış yolu bulmamız la-
zım. Karalar bağlayıp ağlayacak
halimiz yok. Maliye politikalarımız üretimi
ve ihracatı destekleyecek şekilde yönlen-
dirilirse bu zorlukların altından kalkarız.
Dolar kurunu düşürmeye çalışmamamız
lazım. Bize göre Merkez Bankası’nın açık-
ladığı TÜFE’ye göre reel kur endeksi 0,90
olduğu zamanlarda turizmle birlikte dö-
viz açığımız olmuyor. Türkiye’yi ithalat
cenneti yapmamak ve istihdamı sağlayıp
artırmak için bu politika sürekli bir şekilde
izlenmelidir. Aksi takdirde kendi üretebile-
ceğimiz malları ithal ederek dış ticaret ve
istihdam açığı oluştururuz.
Bir de GAP projesinin Şanlıurfa’daki
sulama ayağının hızlandırılması lazım. Bu
projenin gerçekleşmesi yaptı-
ğımız hesaplamalarda iki yıl-
dan az bir sürede milli gelire
katkı olarak dönüyor. Hem
istihdam hem üretim sağ-
layacak bu yatırımın ge-
cikmesi ülke ekonomisine
büyük zarar verir.
En önemli sorunumuz
üretimimizin az olması. Bizden
çok küçük Belçika bizden üç kat
fazla ihracat yapıyor. Herkes kafasını üre-
tim ve ihracata yormalı hükümetimiz de
bunun önünü açmalı. Dış ticaret açığı-
mızın azaltılması lazım, bunun yolu da
ithalatı mümkün olduğunca az artırarak,
ihracatı arttırmaktan geçer. Maalesef Tür-
kiye’de para üretim yerine ranta yönelmiş
ve sanayiden çok daha fazla kazanıyor. Bu-
nun tersi olması lazım. Aç adam-
dan vergi alınmaz. Türkiye de
herkesin normal yaşamasın-
dan artan paranın %33 ü
vergi olarak toplanıyor. Bu
iyi bir rakamdır. Bu topla-
nan verginin daha dikkatli
harcanması, doğru kanalla-
ra aktarılması ülkemizin refah
seviyesini artıracaktır. Çalışanla-
rın sosyal güvenlik giderleri yarıya
düşürülmelidir. Bu yapılırsa istihdam artar,
kayıt dışılık azalır. 2016'da edbirli olmakta
yarar var. Maliyetlerimizi düşürmenin yol-
larını arayıp bulmalı, üretimmetotlarımızı
gözden geçirmeli, az maliyetli operasyon-
larla rekabetçiliğimizi artırmalıyız. Küçük
işlerde ortaklıklar kurularak yüksek faizden
kaçınılmalıdır.
“2016’ya iyimser bakmamızı sağlayacak
birçok faktör var”
“2016 yılında tedbirli olmakta yarar var”
İstanbul SOYönetim Kurulu Başkanı Erdal BAHÇIVAN:
Şanlıurfa TSOYönetim Kurulu Başkanı E. Sabri ERTEKİN:
DÜNYASININ 2016 ÖNGÖRÜLERİ