Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  30 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 30 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

30

“Enflasyonun kısır döngüsü kırılabilir”

KAPAK KONUSU

2

015 yılı seçim, FED’in kara-

rı ve jeopolitik risklerin

etkileriyle geçen inişli

çıkışlı bir yıl oldu. Kü-

resel ekonomi toparlanmakla

birlikte zayıf ve kırılgan görü-

nümünü sürdürdü.

FED’in önümüzdeki ay iti-

barıyla kademeli olarak faiz artı-

rımı ve onun getireceği fiyatlama

yanında, küresel ekonomide önümüzdeki

yılda olabilecek yavaşlamaların gelişmiş ül-

keler yanında gelişmekte olan ülkelere de

olumsuz yansımasının getireceği riskler bu-

lunuyor. Jeopolitik gerilimler, Orta Doğu’da

devam eden savaş hali ve göçmen krizi gibi

küresel politik belirsizliklerin yüksek düzeyde

seyretmesi de küresel ekonomik aktiviteleri

sınırlandırmaktadır.

Bu dönemde, kapsayıcı ve kalıcı reform-

larla makroekonomik göstergelerini güçlen-

diren ekonomiler, küresel likidite daralmasın-

dan nispeten daha az zararlı çıkabilecektir.

Türkiye’nin de siyasi istikrarı tekrar sağla-

ması ve piyasa beklentileri doğrultusunda re-

formadımlarını atması büyümeyi destekleye-

cektir. Büyümede, yatırımda ve üretimde yeni

bir hikâye yazabilmek için Hükümet'in açık-

lamış olduğu Dönüşüm Program-

ları, Eylem Planı ve bunun yapı

taşları olacak köklü reformları

hızla hayata geçirmesi son

derece önemlidir.

Bu arada, AB ekono-

misinde iyileşme 2016 yılı

ihracatımızın canlanmasına

yardımcı olacaktır. Yakın coğ-

rafya ve komşu ülkelerdeki ihracat

pazarlarındaki sorunlar ise devam ediyor.

Bu nedenle ihracatın büyümeye katkısını ar-

tırabilmek içinTürk şirketlerinin yeni pazarlara

girmesi özendirilmelidir. İhracat taşımalarına

navlun ve akaryakıt desteği sağlanmasının

yanı sıra Eximbank, siyasi sorunlar yaşanan

ülkelere yönelik kredi desteğini artırmalıdır.

Sanayi sektörü, ekonomide istikrarı ko-

ruyan ve büyümeyi sürükleyen sektör olarak

öne çıkıyor. Bu nedenle ekonomik büyü-

menin hızlandırılmasında, sanayi üretiminin

artırılması önemli bir rol oynuyor. Ancak

son yıllarda, imalat sanayinin GSYH içindeki

payının %16’lara kadar düştüğü görülüyor.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına

girmeyi hedefleyen Türkiye’nin, büyümede

sıçrama yapabilmesi için sanayide yapısal

dönüşüm yapması gerekiyor. Yüksek katma

değerli üretimi, ileri teknolojiye dayalı ihra-

catı artırmalıdır. Bunun için devletin, yüksek

katma değerli sanayi faaliyetlerine özel prog-

ramlarla destek vermesi büyük önem taşıyor.

Reel sektörün yatırım iştahının artırılması

gerekiyor. Teşvik sistemi gözden geçirile-

rek, sektörel bazlı teşvik getirilmesi ve yeni

yatırımların yanı sıra mevcut yatırımlara da

işletme teşvik sistem geliştirilmelidir.

Uluslararası piyasalarda sanayicimize ra-

kipleriyle eşit ortamda rekabet edebilmeleri

için istihdam, enerji, vergi destekleri sağlan-

malıdır. Asgari ücret artışından ortaya çıkacak

yüklerin bir bölümünü devlet üstlenmeli,

sigorta primi işveren payını düşürülmelidir.

İmalat sanayimiz için büyük önem taşıyan

kalifiye eleman temini için mesleki ve tek-

nik eğitimi destekleyici politikalar kararlılıkla

uygulanmalıdır. Ayrıca, herkesten vergi top-

lanan daha adil bir vergi sistemi kurulmalıdır.

Bu noktada, sanayi işletmelerinin de

üzerine düşen görevler var. Daha hızlı, daha

kaliteli ve daha ucuz üretim için teknolojiyi

işletme süreçlerine kusursuz biçimde uy-

gulamalılar. Yeni teknolojiler ile iş süreçlerini

daha etkinleştirip verimliliği artırırken, ma-

liyetlerini düşürerek kârlılıklarını artırmayı

hedeflemeliler.

“Sanayide yapısal dönüşüm yapılması gerekiyor”

Gaziantep SOYönetim Kurulu Başkanı Adil KONUKOĞLU:

F

ED’in faiz artırımıyla başlayan yeni

döneme, diğer ülkelerin uyum sağ-

lamak için para politikalarında de-

ğişikliklere gitmeleri muhtemeldir.

Bazı ülkeler politika faizini artırma yoluna

giderken diğerleri azaltma yoluna gitmek

durumunda kalacaktır. Döviz kurlarında

dalgalanmalar, yeni dengeler kuruluncaya

kadar devam edecektir. Merkez bankala-

rı parasal genişlemeyi sürdürecektir. Faiz

oranlarının biraz yükselmesi beklense de

sınırlı kalacağı anlaşılmaktadır. 2016 yılında

küresel düzeyde likidite sorunu olmayacağı,

bolluğun devam edeceği anlaşılmaktadır.

Petrol ve temel emtia fiyatlarındaki düşme-

nin devam etmesi halinde

küresel ekonomi ve ticaret

olumsuz etkilenecektir.

Özellikle petrol ve emtia

ihracatçısı gelişmekte

olan ülkeler, yeni bir krizi

tetikleyebilir.

Petrol fiyatları ve temel

emtia fiyatlarından yararla-

nacak birkaç ülkeden biri Tür-

kiye’dir. Düşük petrol ve emtia fiyatları

Türkiye’nin dış finansman sorununu kolaylaş-

tıracak ve kronik cari açık sorununu çözmede

yardımcı olabilecektir. Aynı zamanda eko-

nominin en zayıf yönü olan enflasyon kısır

döngüsü kırılabilir. Rusya, Mısır, Lib-

ya pazarlarının tekrar kazanılması,

yatırımların artmasını ve ekono-

mik büyümenin doğal düze-

ye çıkmasını kolaylaştıracaktır.

Hükümetin, AB ile müzakereleri

yeniden başlatması, ekonomik,

siyasi istikrarın ve öngörülebilirli-

ğin artmasını sağlayacaktır.Yatırımve

ihracat şevkinin yeniden kazandırılarak,

2016 yılında ekonomik büyümenin %5 ora-

nına çıkmasını arzu ediyoruz. Ayrıca yapıcı

siyaset ve muhalefet beklediğimiz gibi yeni

Anayasa’nın bu dönemde yapılmasını ve

terörden kurtulmayı arzu ediyoruz.

Denizli TOYönetim Kurulu Başkanı Necdet ÖZER:

İŞ