Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  29 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 132 Next Page
Page Background

29

EKONOMİK

FORUM

2

015 yılının oldukça zorlu ekono-

mik ve siyasi koşullarla yaşandığını

söyleyebiliriz. İlk dokuz aylık büyü-

meyi üretime dayalı sektörler nez-

dinde incelediğimizde; tarım sektörünün

%8,9, sanayi sektörünün %2 ve hizmetler

sektörünün %4,4 büyüdüğünü görüyoruz.

Harcamalar bağlamında ise özel tüketimin

%4,5, kamu tüketiminin %5,9, yatırımların

%3,3 oranında arttığı, mal ve hizmet ihra-

catının %1 oranında gerilediği ve ithalatın

%1,4 oranında arttığı anlaşılmaktadır. Bu

veriler bize göstermektedir ki, maalesef

2015 yılında büyüme tüketime ve itha-

lata dayalı olarak gerçekleşmiştir. Ancak

beklentimiz ve de temennimiz Türk eko-

nomisinin üretime dayalı olarak büyüme

göstermesidir.

2016’nın ilk günleriyle bera-

ber, Hükümet Programı’nda

belirtilen vaatlerin hızla ha-

yata geçmesini umuyor ve

sanayide 2015’te yavaşla-

yan çarkların, 2016’da tek-

rar hızlanmasını bekliyoruz.

Devlet eliyle girişimciliğin

teşvik edilmesi, mevcut giri-

şimlerin sürdürülebilirliğini sağ-

lamak adına destek mekanizmalarının

geliştirilmesi gerekmektedir. Zira Türkiye

ekonomisinin belkemiği KOBİ’lerdir. He-

deflediğimiz kalkınma seviyesine ancak ve

ancak mevcut girişimlerin kapasitelerinin

geliştirilmesi ve yeni girişimlerin iktisadi ha-

yata dâhil olmalarıyla ulaşabiliriz. Girişimci-

nin üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi

konusu bu teşviklerin temelini

oluşturmalıdır. Özellikle as-

gari ücret hesaplamaları-

na esas teşkil eden vergi

oranlarının revize edilmesi

gerektiği kanaatindeyim.

Bir diğer önemli husus

ise komşu ülkelerle yaşanan

belirsizliğin giderilmesi ve sulh

ortamının sağlanmasıdır. Şüphesiz

komşularla istikrarlı ilişkilerin tesis edil-

mesi yatırım ortamı bağlamında da önem

arz etmektedir.

Ancak şartlar her ne olursa olsun üretim

azmimizden vazgeçmemeliyiz. Mevcut şart-

lar ve ortam altında girişimcilere tavsiyem

borçlanmamaları ya da mümkün olan en

asgari düzeyde borçlanmalarıdır.

E

konomi hedeflerimize ye-

niden odaklanacağımız

bir dönem başladı. Ülke

olarak ekonomimizde-

ki dönüşümü gerçekleştirerek,

katma değerli ve yüksek tekno-

lojili üretim modeliyle orta gelir

tuzağından kurtulmayı başarabiliriz.

İhracatın ülke büyümesine katkısını

yeniden sağlayacak adımlara ihtiyacımız

var. Bu çerçevede özellikle Avrupa Birliği (AB) sürecindeki iyileş-

meler, ihracatımızı destekleyecektir. Reform ve teşvik paketlerinin

de en kısa sürede devreye girmesiyle yolumuza emin adımlarla

yürüyeceğimize inanıyoruz.

Türkiye ekonomisi için önemli yol gösterici nitelikte olan

OVP’de kamu mali disiplini ve enflasyon ile mücadele öne çıkmak-

tadır. Ertelenen tüketim harcamalarında siyasi ve ekonomik istik-

rarla yeniden yaşanacak büyüme özellikle istihdam, sanayi üretimi

ve ticareti olumlu etkileyecektir. Beklentilerin iyileşmesine paralel

olarak da son yıllarda ötelenen yatırım harcamaları da büyüme

gösterecektir. Özellikle hükümetimizin yeni reform programları

ihracat, sanayi üretimi ve özel sektör yatırımlarının performansını

yükseltecektir. Bursa iş dünyası olarak, Türkiye ekonomisine yine en

yüksek katkıları sağlamayı sürdüreceğiz.

K

asım seçimlerinde ülke-

mizde koalisyonsuz bir

hükümetin kurulması,

Türkiye ekonomisiyle

ilgili geleceğimize daha iyi bak-

mamızı sağlamıştı. Ekonominin

istikrara kavuşacağını düşünerek

umutlandık. Ancak hemen ardından

ortaya çıkan Rusya sorunu, Suriye’deki

belirsizliklerin sürmesi, ülkemizdeki gü-

venlik endişeleri ve FED’in faiz artırımı düşüncesi, 2016 yılının da

çok kolay bir yıl olmayacağını gösteriyor. 2016 yılının reel sektör

için zor bir yıl olacağı düşüncesindeyiz. Özellikle asgari ücretin

1300 liraya çıkartılması veya yeni vergi beklentileri de özel sektör

üzerine önemli yükler getirecektir. Fakat gerek reel sektör, gerek

Hükümetimiz ve gerekse diğer kurumlarımız hepimiz aynı geminin

içindeyiz. Bunların herhangi birinin zarar görmesi diğerlerini de

etkileyecektir. Bu durum göz önünde bulundurularak, zararların

minimize edilmesi ile ilgili çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Ekonomimizin gelişebilmesi için de reel sektörün sağlam bir şekilde

ayakta kalması zorunludur.

“En büyük sermayemiz girişimcilik”

"Dünya ekonomisi geriledi"

“2016 reel sektör

için zor bir yıl

olacak”

Samsun TSOYönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki MURZİOĞLU:

Bursa TSOYönetim Kurulu Başkanı

İbrahim BURKAY:

Muğla TSOYönetim Kurulu Başkanı

Bülent KARAKUŞ:

DÜNYASININ 2016 ÖNGÖRÜLERİ