107
EKONOMİK
FORUM
B lg otor tes n hep m z n kabul edeb leceğ b r
merkezde oluşturmalıyız. TOBB g b kapsamlı b r
örgütün öncülüğünde değ ş k kurumların katılımıyla
oluşturulacak “Endüstr 4.0 Tartışmaları Değerlend rme
Enst tüsü” şlevsel olab l r.
“ağ” olduğunu söylüyor. Bulut bilişim ve ağ’ın birbirine çok benze-
diklerini belirterek, ağ›ın sadece bilgiye ulaşım anlamına gelmedi-
ğini, aynı zamanda dünya genelindeki tüm işletim gücüne erişim
anlamına geldiğinin altını çiziyor. Bir ağ söz konusu ise orada tüm
bilgisayarlar birbirine bağlı durumdalar. Bulut bilişimde ise kimi
zaman A bilgisayarını bazen B bilgisayarını kullanıyoruz. Bulut bili-
şimle dağıtılmış bir iletimgücü oluşturuluyor. Bugün ağ işletiminde
parçacık fiziğinden, finans işlemlerinin yürütülmesine; sağlık alanın-
dan kütüphanelerin yönetilmesine; astronomiye, iş dünyasının her
alanına ve araştırmalara kadar kullanma alanı hızla yaygınlaşıyor.
Yaşamı bu kadar derinden etkileyen bir teknolojik gelişme
karşısında, toplumu yönetme iddiasında olan bütün aktörlerin ağır
sorumlulukları var. Öncelikle, internet ve bulut bilişimle ilgili ortak
değerlerimizin neler olduğunu sorgulamalıyız. Ortak değerlerimizi
netleştirebilirsek, ortak irade ortaya koyabiliriz. Ortaya koyacağımız
ortak iradeyi projelendirerek; internet ve bulut yönetişiminin temel
ilkelerini de belirleyebiliriz.
Yasal düzenlemeler
Biz toplum olarak yeterince tartışmasak da “erişim haklarına
saygının” sınırlarının nasıl belirlenmesi gerektiği başka toplumların
gündeminde yerini aldı bile. Hemen ardından “barış ve güvenliği
koruma”adına erişimhaklarının sınırlarının nerede durması gerektiği
sorgulanıyor. Erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik alanındaki gelişmeler, bağ-
lantıların alabildiğine artması dikkate alınarak,“dışa açık işbirliklerinin”
sınırlarını belirleme de gelişmek isteyen toplumların ilgi alanında.
Daha da önemlisi kalkınmanın etkin araçlarından biri olan“kapsayıcı
kurumlar yaratma” konusu internet ve bulut bilişim bağlamında
da irdelenerek, endüstri 4.0’ın temel yapısı olan “internet ve bulut
stratejisi”oluşturulmaya çalışılıyor.
“İnternet ekonomisinde özel firma egemenliğinin”olası etkilerini
tartışmayan bir toplumun yakın geleceğini güven altına alabilir mi?
Hükümetlerin, fizik alanlar gibi siber uzayda egemenlik arayışları
gündemde önemli bir yere sahip. Bu konularda olup bitenlerle ilgili
tutarlı bir stratejisi olmayan toplumların “yönetişim kalitesi” düşük
kalıyor.
Teknik gelişmelerini hızı nedeniyle, internet ve bulut bilişim
alanındaki “yasal düzenlemeler”gelişmelerin çok gerisinde kalıyor.
Yasal düzenlemelerin gecikmesini siyasi iradenin üzerine yıkarak
sorumluluktan kurtulamayız. Uluslararası internet ekonomisinin
değişkenliği karşısında, kendi hak ve çıkarlarımızı koruma bilin-
cimizi gerektiği düzeye çıkarmalıyız. İnternet geliştirme, internet
yönetişimi, internet kamu politikaları alanında hayatın gerçeğine
uyan önerileri sürekli üretmeliyiz. İnternetin küresel yönetiminde
izleyici değil de standartları belirleyenler arasında yer almamız için
hangi ön hazırlıkları yapmamız gerektiği üzerinde bir ortak proje
oluşturmalıyız.
Toplumumuzun “aktif internet kültürü” yaratması gerekiyor.
Aktif internet kültürü, öncelikle internet kapasitelerini artıran teknik
gelişmelerin yakından izlenmesini, kullanma ve üretme becerisinin
artırılmasını gerektirir. Bir adım sonrasında, internet ve bulut bilişi-
minin sosyo-ekonomik ve kültürel anlamda etkilerini gözlemek, bu
alanda toplumun çıkarları ile bireyin yararlarını dengeleyici meka-
nizmalar oluşturmak gerekli.
Endüstri 4.0 aşamasını yakalamamız için internet, bulut bilişim,
analitik, akıllı ve bağlantılı ürünler, üç boyutlu baskı ve eklemeli
üretim, insan kaynağı arzı, Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve marka kav-
ramlarına yüklediğimiz değerleri irdelemeliyiz.
Zayıf noktalarımızdan biri,“sloganları ciddi fikirler yerine koyma”
alışkanlığımızdır. Endüstri 4.0 aşaması bu kötü alışkanlığın tutsağı
olmamalıdır. Ülkemizde çok ciddi tartışmalarda bile“rasyonel otori-
telerin eleştirisi”olmadığı için herkes her şeyi uluorta söyleyebiliyor;
kimse söylediğinden hatta yaptığından sorumlu tutulamıyor.
Bilgi otoritesini hepimizin kabul edebileceği bir merkez oluş-
turmalıyız. TOBB gibi kapsamlı bir örgütün öncülüğünde değişik
kurumların katılımıyla oluşturulacak “Endüstri 4.0 Tartışmaları De-
ğerlendirme Enstitüsü” işlevsel olabilir.
Enstitü, öncelikle dünya genelindeki tartışmaları izleyerek,
“eğilimlerin yarattığı büyük akışların” neler olduğunu bize eş za-
manlı olarak aktarabilir. Ayrıca, söz konusu enstitü, tartışmaların
“indirgemeci mantık tuzaklarına”yakalanmasının da önüne geçebilir.
Enstitü, internet ve bulut bilişimbazı üzerinde hızlanan endüstri 4.0
aşamasında ülkemizin “olanak ve kısıtlarıyla” ilgili aşırı ya da noksan
değerlendirmelerin yapılmasını sınırlayabilir de.
Enstitü, veri kaynakları, veri merkezleri, veri bilimcilerinin yetişti-
rilmesi, bilgileri iş çevresine anlatabilen veri sanatçılarının yaygınlaş-
masına, veri mimarisinin oluşturulmasına da katkı yapabilir.
Özetlemek gerekirse, enstitü, endüstri 4.0 aşamasını yakalama-
mız için sürecin bütün bileşen ve bağlamlarına ilişkin bir erken uyarı
mekanizması oluşturabilir.