105
EKONOMİK
FORUM
Telif hakkı: Project Syndicate, 2016.
www.project-syndicate.org
Küba hızla kend para b r m n t caret ç n dönüştürüleb l r
hale get rmel , mülk yet haklarını gen şletmel ve bazı
kuruluşları özelleşt rmel d r. P yasaya dayalı bu tür
reformlar kamuda yapılan sağlam yatırımlarla b rleş nce
ekonom k büyüme hızlanab l r.
ABD, Küba’yı sıkı denetim altında tuttu ve ABD’li yatırımcıların
menfaatlerine uygun olarak, yirminci yüzyılın ilk yarısı boyunca
ihracat ekonomisi şeker kamışı ve tütün tarlalarının ötesine pek
geçmedi. Castro’nun devrim yaparak Batista’yı devirmesindeki
amaç modern ve çok yönlü bir ekonomi oluşturmaktı. Ancak
ortada net bir strateji olmadığı için bu amaca ulaşılamayacaktı.
Castro’nun tarımsal reformları
Castro’nun 1959 yılında başlattığı tarımsal reformlar ve kamu-
laştırma ABD’nin şeker kamışı menfaatlerine dokundu ve ticarete
yeni sınırlamalar getirmesine yol açtı. Bunlar tırmanarak Küba’dan
ABD’ye yapılmasına izin verilen şeker ihracatının azaltılmasına ve
ABD’nin Küba’ya yaptığı petrol ve gıda ihracatına ambargo kon-
masına kadar vardı. Castro, bu boşluğu doldurmak için Sovyetler
Birliği’ne başvurunca, Başkan Dwight Eisenhower yeni rejimi de-
virmesi için CIA’ye gizli bir emir çıkardı ve bu da 1961 yılında, John
F. Kennedy başkanlığındaki ilk aylarda, felaketle sonuçlanan Do-
muzlar Körfezi çıkarmasına yol açtı. Daha sonra, Castro’ya suikast
düzenlemesi için CIA’ye yeşil ışık yakıldı. 1962 yılında, Sovyet lider
Nikita Kruşçev Küba’ya el altından nükleer füzeler yerleştirerek ve
böylece dünyayı nükleer yok oluşun eşiğine getiren Ekim 1962
Küba füze krizini tetikleyerek ABD’nin başka bir işgalinin önüne
geçmeye ve ABD’ye bir ders vermeye karar verdi.
Hem Kennedy hem de Kruşçev’in baş döndürücü baskısı ve
bolca şans yardımıyla insanlık kurtarıldı; Sovyet füzeleri kaldırıldı
ve ABD de başka bir işgale girişmeyeceğini taahhüt etti. ABD
bunun yerine ticari ambargoyu ikiye katladı, kamulaştırılmış
mülklerin geri verilmesini talep etti ve Küba’yı Sovyetler Birliği’nin
bekleyen kollarına geri dönülemez biçimde itti. Küba’daki şekere
dayalı tarımdevam etti, ancak bu kez alınan ürünler ABD’ye değil
Sovyetler Birliği’ne gidiyordu.
ABD’nin ticari ambargosunun ve bununla ilgili politikaların
ağırlaştırdığı yarım yüzyıllık Sovyet tarzı ekonomi büyük kayba
sebep oldu. Alım gücü açısından, Küba’da kişi başına gelir
kabaca ABD’dekinin beşe biri seviyesindedir. Ancak Küba okur
yazarlığı artırmada ve kamu sağlığını iyileştirmede önemli
başarılara imza atmıştır. Küba’da yaşam beklentisi ABD’dekine
eşittir ve Latin Amerika’nın büyük bölümünden çok daha yük-
sektir. Kübalı doktorlar son yıllarda Afrika’da hastalıkların kontrol
altına alınmasında önemli rol oynamıştır. Diplomatik ilişkilerin
normalleştirilmesi ABD ile Küba arasındaki ilişkiler için birbirin-
den çok farklı iki senaryo doğurur. Birincisinde, ABD kendi eski
ve kötü yöntemlerine dönerek ikili ekonomik ilişkilerin“normal”
olması karşılığında Küba’dan acımasız politika tedbirleri talep
eder. Örneğin Meclis, devrim sırasında kamulaştırılmış mülkle-
rin iade edilmesi; Amerikalılara Küba’da arazi veya başka mülk
edinmeleri için sınırsız hak tanınması; devlet kurumlarının
haraç mezat özelleştirilmesi ve kamu sağlığı sistemi gibi ilerici
sosyal politikaların sonlandırılması talepleri konusunda inatçı-
dır. Durum çirkinleşebilir.
Alışılmıştan tarihi bir kopuş anlamına gelecek ikinci senaryoda,
ABD kendini sınırlamayı deneyecektir. Meclis Küba’nın Amerika’nın
hayaline göre kendini yeniden oluşturmasında ısrar etmeden veya
Küba’yı devrim sonrası kamulaştırmaları tekrar ele almaya zorla-
madan Küba ile ticari ilişkilerini eski haline döndürecektir. Devlet
destekli sağlık hizmetlerini terk etme veya sağlık sektörünü özel
Amerikan şirketlerine açma konusunda Küba’ya baskı yapılmaya-
caktır. Kübalılar karşılıklı saygıya dayalı böyle bir ilişkiye çok isteklidir
ama itaatkarlığın yenilenmesi ihtimali onları kızdırmaktadır.
Mülkiyet hakları genişletilmeli
Kast ettiğimiz şey Küba’nın kendi reformları konusunda ağır
hareket etmesi gerektiği değil. Küba hızla kendi para birimini
ticaret için dönüştürülebilir hale getirmeli, mülkiyet haklarını
genişletmeli ve (gereken özenle ve şeffaflıkla) bazı kuruluşları
özelleştirmelidir. Piyasaya dayalı bu tür reformlar kamuda yapılan
sağlam yatırımlarla birleşince bir taraftan ekonomik büyümeyi ve
çeşitlenmeyi hızlandırırken diğer taraftan Küba’nın sağlık, eğitim
ve sosyal hizmetler alanlarındaki başarılarını korur. Küba, ABD’nin
vahşi kapitalizminden çok Kosta Rika tarzı sosyal demokrasiyi
hedef alabilir ve almalıdır.
Bu nedenle ABD ile Küba arasındaki ekonomik ilişkilerin kal-
dığı yerden devam etmesi her iki ülke açısından da bir sınavdır.
Küba sosyal alandaki büyük başarılarını tehlikeye atmadan kendi
ekonomik potansiyelini kullanmak için önemli reformlar yap-
malıdır. ABD de daha önce görülmemiş ve alışılmamış biçimde
kendine hakim olarak mülkiyeti ve işletmesi daha çok kuzeydeki
komşulara değil bizzat Küba halkına ait olanmodern ve çok yönlü
bir ekonomi oluşturmak için ihtiyaç duyduğu zamanı vemanevra
özgürlüğünü Küba’ya tanımalıdır.