tiği Ağaçlar-Nazmi Kal). Borçlanmamaya
büyük özen gösterdiler. 1947 İkinci Dünya
Savaşı’nın sonuna kadar da başarılı oldular.
İsmet İnönü ile röportaj
Atatürk’ün ölümünden sonraki borç
anlayışı bir başka yazının konusu olabilir. Bu
yazımı 1973 yılında Cumhuriyet'in 50. yılında
İsmet İnönü ile yaptığım röportajla bitirmek
istiyorum.
Nazmi Kal: Cumhuriyetin ilk baş-
bakanı olarak nasıl bir ekonomi poli-
tika izlediniz?
İsmet İnönü:
“Başvekil oldum. Lord Cur-
zon ve Amerika mürahhası ile* üçümüzün
konuşmamızı hiçbir zaman aklımdan çıkar-
madım. “Lozan Muahedesinden memnun
ayrılmıyoruz. Hiçbir dediğimizi yaptıramadık.
Harap bir memleket alıyorsunuz. Bunu imar
etmeyecek misiniz. Neyle nasıl yapacaksınız.
Para bir bunda var bir bende var. Gelecek-
siniz para isteyeceksiniz, diz çökeceksiniz,
reddettiklerinizin hepsini cebimizden çı-
karıp, size göstereceğim” dedi. Bunu hiçbir
zaman unutmam.”
Cevap verdim. “Bizim burada istedikleri-
miz, müstakil, medeni bir devlet olarak onun
bütün şartlarını sağlamaktır. Bunu temin
edelim, sulh olsun ondan sonra sizin dediği-
niz şartlar hasıl olur gelirsem size istediğinizi
yaparsınız”diye cevap verdim.
Nazmi Kal: Güvendikleri neydi?
İsmet İnönü:
Güvenlikleri devrimler
yapılmayacaktır. Türkiye içinden birçok keş-
mekeşlere girecektir. Bu karışıklıklar içinde
meseleler fiilen kendi kendine sürüklenip
giderek eski rejim iade olunacak diye düşü-
nüyorlardı. Bu ümit sonuna kadar onlarda
yaşadı (Son yıllarda bazı çevrelerin Osman-
lı’yı diriltme özlemlerinin acaba Cumhuri-
yet’ten 100 yıl sonra Batılı’ların eski rejimin
iadesi hayallerini gerçekleştirmek amacını
mı taşıyor diye düşünmekten kendimi ala-
mıyorum). Ama bu benim zihnimde daimi
bir görüntü olarak bir tehlike olarak belirdi,
yaşadı, taze bir halde durdu ve ben onu
düşünerek idareye geçtim.
(Maalesef İsmet İnönü bu kararlılığını
İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar sürdüre-
bildi, Atatürk’ün ölümünden sonra hiçbir
zaman unutmam dediği sözü unuttu).
Nazmi Kal: Muhtaç oldunuz mu?
Yardım istediniz mi?
İsmet İnönü:
İkinci Cihan Harbi çıkıp
tamamı ile Türkiye’ye muhtaç bir vaziyet
hasıl oluncaya kadar yardım bahsi yalnız
akıl vermeye münhasır (yönelik) kalmış para
hususunda hiçbir açılma, kolaylık gösteril-
memiştir. Bu zihnimdedir. Hiçbir para yardı-
mı yoktur dışarıdan. ... Muahedeyi yapanlar,
içeridemutlaka huzursuzluk olacak, mutlaka
ihtiyaç artacak, yardıma ihtiyacı olacak bu
yardımı da ödetiriz anlayışı içinde idiler.
İkinci Cihan Harbi’ne böyle girmek
mümkün oldu. Demek ki Başbakan oldu-
ğum zamanmemleketin, Cumhuriyet’in dı-
şarıdan, dışarıya karşı maruz olacağı tehlike-
leri daima bilen göz önünde tutan bir insan
105
EKONOMİK
FORUM
◗
107.5 milyon altın lira - 1923-38
arası:
Dış borç (Lozan’dan kalan borç).
(1938’de Merkez Bankası’nın
elindeki döviz rezervi 122 ton altın idi.)
◗
84 milyon dolar:
Haydarpaşa
Limanı, Anadolu Demiryolları, Mersin-
Tarsus Demiryolu Şark Demiryolu
bankası için (1950 tamamı ödendi).
10 milyon dolar:
Merkez Bankası’nın
kurulması için 25 yıl kibrit tekeline
karşılık.
◗
8 milyon dolar - 1934:
Ruslarla
faizsiz mal karşılığı, narenciye karşılığı,
Kayseri, Konya Ereğli, Nazilli tekstil
fabrikaları için.
◗
3 milyon sterlin – 1937:
Karabük
Demir Çelik fabrikasının işçi ve
teknisyenlerinin maaşları için.
◗
104 milyon dolar-1939:
Dış Borç
Bugünkü değerlerle dolar karşılığı
toplam yaklaşık 4-5 milyar dolar.
(Atatürk döneminde tüm
imkansızlıklarla yapılan yatırımları
merak edenler Atatürk’ün Diktiği
Ağaçlar kitabımda ayrıntıları ile
okuyabilirler.)
Cumhuriyet dönemi borçları
olarak çalıştımve neticeleri bu suretle almak
mümkün oldu. Ondan sonra büyük hata,
İsmet Paşa hep Lozan kafası ile idare ediyor.
Halbuki dünya değişti bilmem ne oldu di-
yerek gelişi güzel Mali politika ile her türlü
gedik açılmıştır. Asıl hata burada olmuştur.
(Ülkemizin) geçmişte nasıl sıkıntılarla adım
adım çöküntüye gittiğini canlı olarak yaşa-
mak hiç unutamayacağım bir ders olarak
bugün de üzerimde tesirini yapar.
(Bugünkü borç durumunu bilse İsmet
İnönü herhalde isyan ederdi).
*Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya eserinde
Fransız murahhası denmektedir. Burada
yazılan İsmet İnönü’nü kendi ifadesidir. Çan-
kaya çok önemli bir kaynak eser olduğu için
bu notu koymakta yarar gördüm.
Not: Fotoğraflar İstanbul'dan Sesler ve
Renkler Dergis'nden alınmıştır.
Nazmi Kal, Cumhuriyet'in 50. yılında İsmet İnönü ile röportaj yapmıştı.