forum238 - page 87

10 sondajla, binlerce kilometrekarelik alan
hakkında uydurma bir rezerv hesabı yaptı.
Bölgedeki kalınlık ve alanı matematiksel
olarak çarpılarak ve ortaya çıkan rakkamın
hepsinin petrollü şeyl olacağını varsayıla-
rak 8 milyar ton petrollü şeylin var olduğu,
bu kayaçlardan da her nasılsa 2,6 milyar
varille 8,3 milyar varil petrol elde edile-
bileceği hesaplandı. Bu kadar petrolün ol-
duğu varsayılarak, mevcut piyasa fiyatıyla
çarpılıp Türkiye’nin en az 218 milyar do-
lar, en fazla 687 milyar dolar olmak üzere
büyük bir servetin üstünde oturduğu hikâ-
yesi yazıldı. Şimdilerde yapılan trilyonluk
şeyl hikâyelerine ne kadar da benziyor de-
ğil mi?
Olaya biraz daha umutla, iyi niyetle
yaklaşalım ve bu bölgede yapılacak binler-
ce sondaj sonrasında elde ettiğimiz veriler
hep olumlu olsun. Ereğli’den Bor’a kadar
aynı derinliklerde petrol sızıntılarının bu-
lunduğu kayaçlara rastlamış olalım. Bu
şartlarda dahi bu bölgedeki petroller dağ-
daki kuştur!
Bu kayaçlarda tabakalı özel yapıları ve
az geçirgen olmaları sebebiyle dikey son-
dajla üretim yapmak mümkün olamaz.
Çünkü bu kayaçlarda diğer petrol yatak-
larında olduğu gibi iç basınç söz konusu
değil. Bu sebeple ABD’de uygun bölgelerde
bu tip kayaçlarda yatak parçalanarak ısıtı-
lıyor ve eriyen petrol veya mevcut gaz, son
zamanlarda geliştirilen yatay sondaj tek-
niğiyle dışarı alınabiliyor. Dışarı alınan bu
malzemenin rafinerilerde ısıl ve kimyasal
işleme tabi tutulup hidrojen zenginleşti-
rilmesi de yapılabiliyor. Dolayısıyla maliyet
bu şartlarda bile oldukça pahalı.
İyi de, bu Türkiye’de nasıl yapılacak?
Nükleer bomba patlatmadan bu kadar ge-
niş bir arazide ve minimum 1.035 metre
derinde petrollü şeylleri parçalamak ve sı-
vılaştırmak nasıl mümkün olacak? Bölge
topoğrafik bir yükseklik vermediğine göre
yerin en az 1.035 metre altında yatay son-
daj nasıl yapılacak? Kimyasalların kullanıl-
dığı hidrolik parçalama-kırmayla yapılacağı
düşünülürse Anadolu’nun göbeğinde kısa
ve uzun vadede karşımıza çıkacak olan çev-
re felaketi nasıl ortadan kaldırılacak? Bu
soruların cevabını kimse vermiyor. Bu ha-
berlerin üzerinden sadece iki yıl geçmiş ol-
masına rağmen, şimdi bu çalışmalardan ve
sonuçlarından söz eden tek bir kişi bile yok.
Türkiye’nin çıkarlarının korunması ve
kolay telafi edilemez sorunların oluşma-
sından önce şeyl gazı ile ilgili kararların ye-
niden gözden geçirilmesi çok önemli…
milyar dolarlık bu petrolün ABD’li bir şirkete peşkeş çekildiği
haberleri internet aracılığıyla milyonlara yayılmıştı. Buraya ka-
dar her şey tamamdı tamam olmasına da işlerin aslı nedir diye
araştıran pek olmadı. Peki, gerçek nedir?
MTA Endüstriyel Hammadde Servisi’nce hazırlanan ve
2006 yılında başlatılan Orta Anadolu Endüstriyel Hammadde
Arama Projesi çerçevesinde Ereğli-Bor havzasında yapılan çalış-
malarda çeşitli çalışmalara ek olarak 15 adet sondaj da yapıldı
ve 10 tanesinde belli derinlikte sıvı petrol izleriyle petrollü şey-
ller bulundu.
Bu sıvı petrol bulgularının ilkine, 2007 yılında Niğ-
de-Bor-Badak köyü kuzeyinde açılan 1.168 metre derinliğin-
deki araştırma kuyusunda, 1.035–1.168 metreleri arasında
rastlandığı ifade edilmişti. Daha sonra 2008 yılında Konya-E-
reğli-Yeniköy ve Acıkuyu köyü çevresinde açılan sekiz kuyuda
da sıvı petrol ve petrollü şeyl bulgularına rastlandı. Söz konusu
havzada açılan sondajlar, bölgede ortalama 40 metre kalınlığın-
da petrol üretilebilecek kayaçların varlığını gösteriyor.
Daha da ötesi bölgeye ait hiçbir fizibilite çalışması da ya-
pılmadı. Sadece birileri eline kâğıt kalem alıp sızıntı bulunan
ENERJİ
EKONOMİK
FORUM
87
i
1...,77,78,79,80,81,82,83,84,85,86 88,89,90,91,92,93,94,95,96,97,...132
Powered by FlippingBook