EKONOMİK
FORUM
102
ilçesindeki molibden yatağı satın alındı
ve işletildi. Divriği demir yatağını MTA uz-
manları 1937 de buldular. Divriği demir
yatağı kurulmakta olan Karabük Demir Çe-
lik sanayinin cevher ihtiyacını karşılanmak
üzere Etibank tarafından devir alındı. İlk
etapta 76 bin ton demir cevheri üretilerek
Karabük’e sevk edildi. Bir yıl sonra üretim
231 bin tona yükseldi.
Murgul Bakır
Murgul’da bakır madenini işletmek
için 1900 yılında Kafkas Bakırları Ltd. Şti.
kurulmuş ve 1907 yılında üretime baş-
lamıştı. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle
çalışmalar durmuştu. Şirket 1927 yılında
tasfiye edildi. Daha sonra MTA’nın yaptı-
ğı araştırmalar sonucunda yeni rezervler
belirlendi ve Murgul Bakır Madeni 1937
yılında Etibank’a devredilerek çalışmaya
başladı. Etibank Hopa’da bir iskele yaptı.
Linyit Madeni
Osmanlı İmparatorluğu döneminde
işletilen linyit ocakları 1918 yılında ka-
panmıştı. Cumhuriyet dönemine geçişle
birlikte önce Soma’da linyit üretimi başladı.
1927 yılında Çeltek’te bir işletme üreti-
me geçti. Ardından Tavşanlı, Değirmisaz,
Yerköy ve Gerenez ocakları özel sektör
tarafından çalıştırılmaya başlandı. Tavşan-
lı-Tuncbilek linyit yatağının imtiyaz hakkı
Etibank’a devredildikten sonra çevredeki
küçük özel ocaklarda satın alındı ve he-
men üretime geçildi. Üretimin başlama-
sından sonra Tunçbilek yatağını Tavşanlı
istasyonuna bağlayan 15 km’lik demir yolu
yapıldı. Bölgenin en zengin yataklarından
biri olan Soma linyit yatağının işletme
hakkı Cumhuriyet Gazetesi sahibi Yunus
Nadi Bey’e verilmişti. 63 bin TL karşılığında
satın alınarak işletmeye açıldı.
Keçiborlu Kükürt
Keçiborlu’daki kükürt madeni 1900 yı-
lında belirlendi. İstiklal Savaşı’ndan sonra
Fransız-İtalyan sermayeli bir şirket madenin
işletme hakkını aldı. Kağıt Sanayini anlatır-
ken de yazdığım gibi
(3)
bu madenin işletme
hakkı bir paravan şirket tarafından alınıyor,
maden işletilmiyor, ülkenin kükürt ihtiyacı
ithalatla karşılanıyordu. Madenin işletme
hakkı 1933 yılında feshedildi. 1934 yılında
Sümerbank ile İş Bankası tarafından kurulan
bir anonim şirket kükürt üretimine başladı.
Birinci Beş Yıllık Planda Yer altı zengin-
liklerimizin devlet eliyle çıkartılması ve
değerlendirilmesi ön plana alınmıştı. İlk
olarak 1933 yılında Ekonomi Bakanlığı’na
bağlı “Petrol Arama ve İşletme İdaresi”, ”Al-
tın Arama ve İşletme İdaresi” adları ile iki
kurum oluşturuldu. Ardından bu kuruluş-
lar birleştirilerek bütün madenlerimizi, je-
oloji ve madencilik yöntemleri ile sistemli
olarak araştırılması ve işletilmesi amacı
ile 14 Haziran 1935’de (Etibank ile aynı
günde) Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü,
MTA kuruldu.
Enstitünün görevi
✓
Madencilik sektörünün problem-
lerini çözmek,
✓
Yurdumuzun işletmeye uygun her
çeşit maden ve taş ocağı gibi yer altı zen-
ginliklerini ortaya çıkarmak,
✓
Gerekli jeolojik etüdleri, madencilik
aramalarını, kimyasal, teknolojik deneme-
leri yapmak,
✓
Bu çalışmalara yardımcı olacak hari-
ta, plan gibi dökümanları hazırlamak,
✓
Bu işlerde çalışacak Türk jeolog, mü-
hendis teknisyen, uzman işçi yetiştirmek
olarak belirlendi.
Kısa zamanda kuruluşu tamamlanan
MTA, derhal aynı yılın lise mezunları ara-
sından imtihanla seçtiği kabiliyetli gençleri
Batı üniversitelerine göndermeye başladı.
Enstitü önce Ankara’da bir apartman
katında her biri bir kaç personelden olu-
şan beş üniteli küçük bir kuruluş olarak
çalışmaya başladı.
Kuruluş yıllarında üç dört kamyon ve
bir araç ile merkezde ve arazide çalıştılar.
Merkep, at, katırla Anadolu’yu dolaştılar
maden aradılar. Böylece bir yandan yeni
maden yatakları bulunup bilinen kaynak-
lar bulurken maden kanununda yapılan
değişikliklerle madenlerde çalışanların
güvenliğine önem verildi, kaynakların yok
edilmesinin önlenmesine çalışıldı ve en
önemlisi Osmanlı döneminde aldıkları
maden ayrıcalıklı sahaları işlemeyenlerin
hakları devlete geçirildi.
Atatürk yapılanları sıkı bir şekilde ta-
kip etmekteydi. Atatürk 1 Kasım 1936’da
Meclis açış konuşmasında şöyle diyordu.
“Maden işletilmesi, gelişme halindedir.
Madenlerimizi bizim başlıca döviz kay-
nağımız olduğu için dikkat edilmelidir.
Artvin dolayında bakır madenlerinden
birinin işlemeye başlamasından memnun
olduk. Ergani Bakır madeninin işlemeye
başlamasını ülke için önemli buluyoruz.
Yine ülke için önemli bulduğumuz diğer
bir sorun kömür havzasının verimli şekilde
işletilmesidir. Bu konuların süratle sonuca
ulaştırılmasını temenni ederim.”
Atatürk personel yetiştirilmesine de
dikkati çekiyor. Bir yıl sonraki Meclis açılış
konuşmasında şunları söylüyor: “Maden
işleri yeni bir açılma devresindedir. Maden
EKONOMİ TARİHİ